modernleşme
Modernizasyon, çağdaşlaşma. Sosyal, siyasal, ekonomik, kültürel vb. alanlarda başta ABD olmak üzere sanayileşmiş batı toplumlarının sahip olduğu yapı, kurum, değer ve sistemlere sahip olmak amacı ile yapılan tüm düzenlemeler. Bu çerçevede, eşit ve genel oy, siyasal parti ve parlamento, karar mekanizmalarına katılım vb. gibi demokrasinin temel kurum ve ilkelerinin siyasal alanda egemen kılınmasına siyasi modernleşme; okur-yazarlık oranının yükselmesi, ulusal ve laik ideolojilerin egemen hale getirilmesine kültürel modernleşme; kapitalist üretim tarzının yerleştirilmesine iktisadi modernleşme; kentleşme ve altyapı hizmetlerinin yaygınlaştırılması, haberleşme teknolojilerinin geliştirilmesi ve geleneksel otorite ilişkilerinin çözülmesi ile ortaya çıkan duruma da sosyal/toplumsal modernleşme denir. Türkiye’de 20. yüzyılda ideolojik kaygılarla yürütülen dilde sadeleşme/arılaşma ve ulus-devleti güçlendirme çabalarının bir uzantısı olarak, sırasıyla modern ve modernleşme kavramlarının muadili olarak ortaya atılan çağdaş ve çağdaşlaşma kavramları çoğu kez ideolojik bir anlam yüklenerek, “daha iyi ve daha tercihe değer” anlamında da kullanılmaktadır. bkz. modernizm, modernlik.
« Sözlük Dizinine Dön