- etvar nazariyesibkz. tavırlar teorisi.
- Euler kuramıBir üretim faaliyeti sonucunda elde edilen üründen, bu ürünün üretilmesinde kullanılan faktörlerin, kendi marjinal verimliliklerine göre pay aldıklarını ve geriye herhangi bir artık kalmadığını; üretim faktörlerinin üretimden aldıkları payların toplamının, üretilen ürüne eşit olduğunu savunan kuram. (L. Euler)
- eurobankbkz. europara.
- eurodolarABD sınırları dışındaki bireyler ya da finansal kuruluşlarca tutulan dolar fonlarının genel adı. Deyim, Avrupa ve ABD piyasaları arasındaki faiz farkı nedeniyle ABD’den Avrupa’ya akan dolar fonları için kullanılmaya başlanmış, 1960’lı yıllardan sonra söz konusu fonların önemli meblağlara ulaşması nedeniyle yaygın kullanımı olan parasal bir terim olarak literatüre girmiştir.
- eurodövizbkz. europara.
- europaraDevletsiz para. Kaynaklandığı ülke dışında tedavül eden, herhangi bir milli para otoritesinin denetiminde olmayan ve uluslararası finans kuruluşlarınca alım-satımı yapılan, konvertibl paraların genel adı. Eurodöviz olarak da anılan bu tür paraların alım-satıma konu olduğu piyasalara europazar; bu paraların alım-satımını yapan ya da europara cinsinden finansal hizmet sunan bankalara da eurobank denir.
- europazarbkz. europara.
- ev içi ekonomiHanehalkı veya bireylerin başkalarına vermek veya satmak amacıyla değil, kendi ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla yaptıkları mal ve hizmet üretimi. Örn. Çocuk bakmak, ev temizliği yapmak, evde sakal traşı olmak, kendi ihtiyacı için sebze yetiştirmek. bkz. yasal ekonomi, kayıt dışı ekonomi.
- ev içi emek
- ev içi işbölüşümüÜcretlendirilmeyen ev içi işlerin sosyal kural veya ailenin içinde bulunduğu geleneklere göre hane bireyleri arasında bölüştürülmesi.
- ev içi şiddet
- ev içi üretimMübadele yoluyla başkalarına da verme amacı gütmeden, kişi veya hanehalkının sadece kendi tüketimi için yapılan üretim. Örn. Evde yemek pişirmek, temizlik yapmak, traş olmak, ailesi için bahçede sebze veya meyve yetiştirmek. bkz. ev içi ekonomi.
- evanjelikİsa’ya sadakat ve onun konuşmalarını okuyarak günahtan kurtulmayı öngören Protestanlık mezhebi. Bağlıları İsa'yı 'kurtarıcı' olarak gören, bu sayede Cennete gideceklerine inanan, kıyametçi inanışlarıyla tanınan fundamentalist Hristiyan mezhep. Bu mezhebin bağlıları. bkz. Evanjelist.
- evanjelist1. Hristiyan teolojisinde genellikle İsa’nın havarileri Matthew, Mark, Luke ve John’a verilen unvan. 2. Görsel ve işitsel çeşitli kanallarla İncil vaizliği yapan kişiler. Kavram Yunanca, “iyi haberleri paylaşan kimse” anlamına gelen evangelical kökünden gelmektedir. Günümüzde radyo, TV ve İnternet sayesinde J. Falwell ve P. Robertson gibi milyonlarca dinleyiciye ulaşabilen evanjelistler ortaya çıkmıştır.
- evanjelizmbkz. evanjelik
- evcilleştirmeHayvanların insanlara daha faydalı olabilecek şekilde yakın ilişki içinde yaşamaya alıştırılması. ekz. ehlileştirme.
- evetlemebkz. olumlama.
- evlilikKadın ve erkeğin, hem sosyal hem de hukuki açıdan, içinde yaşadıkları toplumda egemen olan kurallara uygun olarak karşılıklı yükümlülükler üstlenmek suretiyle hayatlarını birleştirmeleri, aile kurup bir arada yaşamaya başlamaları. Bu çerçevede, tek bir kadın ile tek bir erkeğin evlenmesine tek-eşlilik veya monogami; birden fazla eş sahibi olmaya izin veren evlenme biçimine çok-eşlilik ya da poligami; erkeğin aynı anda birden fazla eş sahibi olmasını mümkün kılan evlenme biçimine çok-karılılık; bir kadının aynı anda birden fazla erkekle evlenmesine de çok-kocalılık denir. bkz. boşanma, aile.
- evren
- evrenbilimbkz. kozmoloji.