- ekonomizm1. Olay, olgu ve süreçlerin karmaşık bir ilişkiler ağı çerçevesindeki karşılıklı etkileşimlerini sadece ekonomik görünümlerine veya iktisadi temellerine indirgeyerek çözümlemeye çalışan yaklaşım. 2. Üstyapının bir gölge fenomen olarak kavranması; değişen altyapının kendine uygun üstyapı kurumlarını otomatik biçimde ve zorunlu olarak üreteceği inancı. bkz. iktisadi determinizm.
- ekopolitikEkolojik ve sosyal sistemlerin birbirleriyle olan ilişkilerini, ekolojik dengeye siyasal müdahalelerin imkân ve sınırları ile, bu müdahalelerin meşruluğunu irdeleyen disiplin.
- ekosistemİçerisindeki canlıların, kendisiyle etkileşimde bulunmak suretiyle hayat şartlarını düzenlediği doğal çevre.
- eksik rekabetAksak rekabet. Az sayıda alıcı veya satıcının bulunup fiyatları etkileyebilmesi, ürünün homojen olmaması, bilgi akışının sınırlı olması ya da piyasaya giriş çıkışta kimi engeller bulunması gibi tam rekabet piyasasının teorik varsayımlarından bir veya birkaçının gerçekleşmediği piyasa. Örn. monopol, oligopol piyasaları. bkz. tam rekabet piyasası, monopol, monopson, oligopol, oligopson.
- eksoterikEsoteriğin zıttı olarak, sadece sınırlı bir kesim tarafından değil, herkes tarafından anlaşılabilen bkz. esoterik.
- eksternalitebkz. dışsallık.
- el emeğibkz. emek.
- el yordamı ile karar vermeEl yordamıyla karar. Çok bilgi, fazla belirsizlik ve zaman kısıtı olduğunda, bireylerin -çoğunlukla bilinçdışı olarak- karmaşık bilimsel yöntemler yerine basit ve pratik yöntemleri kullanarak karar verdiklerini ileri süren yaklaşım.
- elastikiyetbkz. esneklik.
- elembkz. acı.
- eleştirel akılcılıkBilimsel bilginin sanıldığının tersine, doğruların birikmesi ile değil, rasyonel eleştiri mekanizmasının bir sonucu olan yanlışlama metodu kullanılarak yanlışların elenmesi yoluyla ilerlediğini savunan yaklaşım. bkz. yanlışlamacılık.
- eleştirel gerçekçilik
- eleştirel sosyolojiFrankfurt Okulu'ndan esinlenerek kapitalist sisteme eleştirel yaklaşan ve işlevselci ve diğer modernist sosyoloji teorilerinin kapitalist sistemin kurumlarına meşruluk kazandırdığını öne süren sosyoloji ekolü. bkz. Frankfurt okulu, eleştirel teori.
- eleştirel teoriRadikal ve Marksist bir teorik zeminden hareketle, siyaset bilimi ve sosyoloji başta olmak üzere tüm sosyal bilim dallarında, ağırlıklı olarak muhafazakar ve liberal söylem ve düşünsel çerçevelerin eleştirisine dayalı olarak geliştirilen yaklaşımların genel adı. bkz. liberalizm, marksizm.
- eleştiriKritik (etme). Bir fikri, düşünceyi, eseri veya konuyu, daha çok eksik veya yanlış yönlerini ortaya koyacak biçimde titiz bir biçimde inceleme.
- eleştiricilikTeorileri veya düşünceleri eleştiri merkezli biçimde inceleme tavrı. bkz. eleştiri, eleştirel akılcılık, eleştirel teori.
- elitSeçkin. 1. Bir toplumda itibarlı ve etkin mevkilerde bulunan ve toplumun eğitim, ekonomi, siyaset, askeriye, din, sanat vb. alanlarıyla ilgili etkinliklerin denetimini elinde tutan azınlık. 2. Bir grubun içinde yönlendirici gücü elinde tutan ve üstün özellikler atfedilen kişi veya kişiler. 3. Bir toplumda sayıları az, değer verilen şeyleri denetiminde tutan ve bu sayede başkalarının hayatını şekillendirebilen kişilerden her biri. bkz. halk, elitizm, elit dolaşımı, popülizm, iktidar seçkinleri.
- elit dolaşımıToplumsal istikrar ve sosyal değişimin temel mekanizması olarak hem yönetici elit gruplarının kendi içlerinde nitelik açısından yenilenmek için, hem de yönetici olmayan elitlerle yönetici olan elitler arasında karşılıklı gidiş gelişleri sağlamak için gerekli olan siyasal hareketlilik. (V. Pareto)
- elitizmSeçkincilik. Yöneten ve yönetilen ayrımının siyasal toplumun temel niteliğini oluşturduğu, biçim ve hacmi ne olursa olsun bütün toplumlarda iktidarın küçük bir azınlığın tekelinde bulunduğunu savunan görüş. Toplumdaki elitleri daha çok psikolojik ve biyolojik faktörlerden hareketle tanımlamaya çalışan, söz konusu seçkinlerin varlığını sadece bir kaçınılmazlık şeklinde değerlendirmekle kalmayıp, daha da ileri giderek elitizmin gerekli, arzulanan bir yönetim tarzı olduğunu savunan, öncülüğünü N. Machiavelli, G. Mosca ve V. Pareto’nun yaptığı yaklaşıma klasik elitizm; başlıca temsilcileri arasında C.W. Mills ve P. Sweezy’nin yer aldığı, toplumlardaki elitlerin ortaya çıkışını ekonomik ve sosyal faktörlere bağlayan ve elitizmin kaçınılmazlığını kabul etmekle beraber bunun arzulanan, istenen veya toplumun yararını gözeten bir yönetim tarzı olmadığını savunan görüşe de radikal elitizm denir. bkz. demokratik elitizm, iktidar seçkinleri.
- elmas-su paradoksubkz. değer paradoksu.