- dış dünyaİnsan zihninin bir ürünü olmadığı, zihinden bağımsız varlığının olduğu düşünülen nesneler, varlıklar ve ilişkiler bütünü.
- dış göçbkz. göç
- dış grup
- dış politikaBir devletin diğer devletlere veya uluslararası aktörlere karşı, ulusal çıkarların korunması ve geliştirilmesi temeline dayalı olarak, belirli amaçlarını gerçekleştirmek için, söz konusu devletin siyasal karar organları tarafından belirlenen, geliştirilen ve uygulanan stratejiler, ilkeler ve politikalar bütünü.
- dış ticaret
- dış ticaret açığıbkz. dış ticaret dengesi.
- dış ticaret engelleriÜlkeler arasında ticaretin serbestçe yapılmasına engel olmak, mallar ve hizmetlerin kolayca sınır aşmasının önüne geçmek amacıyla konan engeller. Başlıca dış ticaret engelleri şunlardır: tarifeler, kotalar, döviz kuru kontrolleri, teknik standartlar, telafi edici vergiler ve ithalat yasakları.
- dişli etkisi1. Faktörlerin artırıcı etkilerinin oransal olarak azaltıcı etkilerinden daha az olması. Örn. Tüketicinin çevresine daha önceki yaşam standardını sürdüremediği izlenimi vermemek için gelirinin azaldığı oranda tüketim harcamalarını azaltmaması; talep oranındaki artışının belirli oranda fiyat artışına yol açmasına karşın, aynı oranda talebin azalması durumunda -üreticilerin fiyatı düşürmek yerine üretimi kısmaları nedeniyle- fiyatlardaki düşüşün artışa oranla daha az gerçekleşmesi. 2. Kişilerin öğrendiği yeni bilgilerle çelişen daha önceki bilgilerini terk etmek yerine, onları sürekli koruma ve geliştirme eğiliminde olmaları.
- distopya
- diyagramRakamsal verilere dayalı, matematiksel ya da istatistiksel teknikler yardımıyla elde edilen araştırma sonuçlarının nokta, çizgi, sütun veya alan gibi geometrik şekillerde resmedildiği grafik.
- diyalektikCedel. Doğa, toplum ve düşüncenin kendi içlerinde taşıdıkları iç çelişkilerin doğal bir sonucu olarak sürekli bir devinim ve değişim halinde bulunduklarını kabul eden yaklaşım. Felsefe tarihinde bir çok filozof tarafından değişik anlamlarda kullanılan diyalektik, daha çok Hegel’in, çelişkileri bir araya getirip üstesinden gelmede kullandığı akıl yürütme yöntemine denir. Ancak diyalektiğin bir mantık mı, yoksa bir yasa veya yöntem mi olduğu öteden beri tartışılagelmiştir.
- diyalektik idealizmDünya tarihinin, özellikle de felsefe tarihinin; bir ide’nin, hem kendisini ve hem de kendi zıddını kapsayan daha yetkin bir ide’ye dönüştürme eğilimi ya da arzusunun sonucu olduğunu ileri süren felsefi görüş. Orjinal olarak ünlü Alman düşünür F. Hegel'e ait olup K. Marks'ı derinden etkilemiş olan, kendisinin geliştirdiği diyalektik materyalizmin itici gücü olan ''tüm ilerlemenin çatışma yoluyla gerçekleştiği'' görüşü.
- diyalektik mantık1. Tartışma, münazara mantığı, ilm-i cedel. 2. Tez, antitez ve sentez üçlüsünün sürekli bir sarmal halinde hareket etmesi esasına dayanan mantık. Diyalektik mantığa göre tez ile bir olay, olgu ya da süreç olumlanır, tez her zaman dolaysızdır, ya da dolaysızlıkla belirlenir. Antitez tezin olumsuzlanmasıyla elde edilir, yani dolayımla belirlenir, fakat tezin basit bir değillemesi de değildir. Sentez ise tez ve antitezin çatışmasının yeni bir teze dönüşmesidir. Sentezde dolayım, yeni bir dolaysızlıkta erir, çelişme aşılmış olur. Tez ve antitez sentezde korunarak aşılır; bu, geri döndürülemez bir süreçtir. Öte yandan formel mantığın tersine, diyalektik mantığa göre bir şey hem kendisidir, hem de kendisinden başka bir şeydir (çelişki prensibi); başka bir deyişle her şeyin yapısında hem o şeyi kendisi olmaya, hem de başka bir şey olmaya zorlayan çelişik özellikler vardır. Nicel birikimler, belirli bir yoğunlaşma düzeyinden sonra nitel dönüşümlere yol açarlar (nitel dönüşüm prensibi). bkz. formel mantık.
- diyalektik materyalizmEytişimsel özdekçilik. Materyalist ontoloji ve diyalektik metodolojinin tarihe uygulanması. Buna göre üretim ve üretilenlerin toplum içinde bölüşümü süreci toplumsal yapının temelini oluşturur. Toplumda üretilen değerler herkesin ihtiyacını karşılayacak düzeyde olmadığı için belli esaslara göre dağıtılmakta, tüketim ve bölüşüm biçimi de toplumsal sınıfları belirlemektedir. Toplumların tarihi, sürekli olarak sınıfların, diğerlerine göre bölüşümden daha fazla pay alabilmek için yaptıkları mücadelelerden oluşmakta ve bu mücadele değişimin sürekliliğini sağlamaktadır. Toplumsal kaynaklar bütün insanların tüm ihtiyaçlarını karşılamada yetersiz kaldığı sürece bu değişim, dolayısıyla sınıflar arası çatışma sürecektir. Bu yüzden sosyal değişimin dinamizm kaynağı ve tarihsel devinimin motoru sınıf çatışması, insanlık tarihi de, bu çatışmanın bir ifadesi olan, sınıf mücadelelerinin tarihidir.
- diyalektik metodolojibkz. diyalektik yöntem.
- diyalektik yöntem1. Karşılıklı münazara, tartışma yöntemi; önermeleri ya da zıt argümanları çarpıştırarak sonuca gitmeyi temel alan düşünme ve tartışma yöntemi. 2. Tarihsel, toplumsal ve düşünsel süreçlerin aşağıda sayılan öncüllere dayanarak çözümlenmesi yöntemi: a. Doğadaki tüm olgu ve süreçler karşılıklı hareket ve evrensel bağlılık ilişkisi içindedirler; karşıtlar iç-içe geçmişlerdir ve aynı zamanda çatışma halindedirler. b. Bu çatışma sürekli hareketi sağlar. Her yadsıma yadsınarak yeni bir süreci başlatır. c. Niceliksel değişmeler belli bir birikim ve yoğunlaşma aşamasından sonra niteliksel dönüşümlere neden olurlar.
- diyalog
- diyasporabkz. sürgün halklar.
- dizi
- dizinbkz. endeks.