- ussallıkbkz. rasyonalite.
- üst-belirlenimBir toplumsal oluşumun parçasının, belirli bir sıradüzenine göre de olsa, içinde yer aldığı bütünlük ve diğer parçalardan hem etkilenmekte, hem de onları etkilemekte olduğunu ifade etmek üzere kullanılan kavram. Bu bağlamda belirleyicilik, karmaşık ve çok çeşitlidir. L. Althusser’ci postmodern söylemin anahtar kavramı olan üstbelirlenim, bir toplumsal varlığın toplumsal bütünlük içindeki tüm varlıkların karşılıklı etkileşimiyle ortaya çıkacağını ifade etmektedir.
- üstbenbkz. süperego.
- üstün mallarbkz. normal mallar.
- üstünlük yanılgısıAkrana göre üstünlük etkisi. Bir topluluk içindeki bireylerin kendilerini aynı topluluktaki diğer akranları ile mukayese ettiklerinde, büyük çoğunluğunun oranlama mantığıyla çelişir biçimde, kendisini daima akran ortalamasının üzerinde görmesi. Örn. 1976-77 yıllarında 1 milyon lise öğrencisi üzerinde yapılan bir araştırmada öğrencilerden akranları ile kendilerini karşılaştırmaları istendiğinde yüzde 70’i liderlik yetenekleri bakımından kendilerini ortalamanın üstünde gördüklerini belirtmişlerdir. Sadece yüzde ikisi ortalamanın altında olduklarını düşündüklerini belirtmişlerdir. Halbuki herkesin ortalamanın ne olduğunu bildiği ve kendisini tanıdığı kadar diğer insanları da tanıdığı varsayımı altında, grubun yüzde ellisinin kendisini ortalamanın üstünde diğer ellisinin de altında tahmin etmesi beklenir. bkz. olumlu yanılgılar.
- üstyapı
- ütopik sosyalizmKendi içerisinde farklılıklar göstermekle beraber, sosyalist toplumun nasıl olacağına dair somut modeller geliştirmek bakımından aynı payda altında toplanabilecek düşünürlerin görüşlerinden oluşan ve 19. yüzyılda Avrupa’da etkili olmuş bir düşünce akımı. Başlıca temsilcilerini S. Simon, C. Fourler, R. Owen, ve J. Proudhon gibi düşünürlerin oluşturduğu ütopik sosyalizm temel olarak, Hristiyanlığın yerine yeni bir inanç ve yaşam sistemi olarak sosyalizmin ikame edilmesi, özel mülkiyet ve miras hakkının kaldırılması, toplumun tüm bireylerine her konuda eşit şans tanınarak insanlara yeteneklerine göre iş verilmesini savunmaktadır. bkz. sosyalizm, komünizm, kapitalizm.
- ütopyaDüşülke. Yunanca’da “yer” anlamına gelen “topos” kelimesinin başına eklenen olumsuzlama edatıyla elde edilen ve “olmayan yer” biçiminde tercüme edilebilecek olan terim. Ütopya kavramı, Gılgamış Destanından bu güne değin bir çok düşünür tarafından, bazen mevcut toplumsal yapı ve ilişkilerin örtük olarak eleştirilmesi, bazen da kurgusal olarak üretilen ideal toplum modelleri anlamında kullanılmıştır. bkz. distopya.
- uyarıcı
- uyarılmış oybkz. oy.
- uyarlamacı beklentilerbkz. uyumlu beklentiler.
- uydulaştırma politikasıSovyetler Birliği’nin 1940’larda Kızılorduyla Doğu Avrupa’ya girişinin hemen ardından uyguladığı politika. Buna göre, ilk aşamada bu ülkelerdeki muhalif siyasal elit tasfiye edilecek, daha sonra tasfiye işlemi tüm toplum katmanlarına yayılacak, böylece Doğu Avrupa sadece bir askeri tampon bölge değil, aynı zamanda çeşitli biçimlerde kapitalist dünyadan gelebilecek ideolojik ve psikolojik tehditlere karşı dış savunma hattı olarak kullanılacaktır.
- uydurmabkz. hurafe.
- uygarlıkMedeniyet. 1. Değişik coğrafyalarda yaşayan insanların ürettikleri bilgi, teknoloji, yapı, kurum, inanç, sanat eseri, vb. maddi-manevi ürünlerin belirli bir zaman kesitindeki genel adı. bkz. hadariyet. 2. Yazının icadı, hayvanların evcilleştirilmesi, tarım ve yerleşik hayata geçişle başlayan insanlığın gelişim evresi. bkz. barbarlık.
- uygulamalı araştırma
- uygulamalı ekonomi
- uygulayımbilimbkz. teknoloji.
- uylaşımTeamül. Konvensiyon. İnsanlararası iletişim, etkileşim ve ilişkilerin temelini oluşturan, karşılıklı onayla kendini yeniden üreten ortak kavrayış. bkz. ortak düzlem, temel değişmezler.
- uylaşımcılık
- uyrukbkz. milliyet.