- ülkeİnsanların üzerinde yaşadığı, siyasal sınırları olan toprak parçası.
- ülkübkz. ideal.
- ültimatomDevletler arası ilişkilerde, bir devletin diğerine karşı ileri sürdüğü ve reddedilmesi halinde siyasi ilişkilerin kesilmesi veya savaş kararı gibi ciddi sonuçlar doğurabilecek son şartlar.
- ulusbkz. millet.
- ulus-devletMilli devlet. Sınırları içerisinde ağırlıklı olarak tek bir ulusun yaşadığı toprak parçası üzerinde kurulmuş olan, bağımsız bir yönetimi bulunan devlet. Tek dil, tek din, tek etnik köken, tek bayrak, tek ideoloji, hatta bazen tek parti gibi sembollerle karakterize edilen, 1789 Fransız devriminden sonra yaygınlık kazanmış, sınırları içerisinde vatandaşına istediği gibi muamele edebilen; ancak küreselleşme süreciyle birlikte çoğulculuk, insan hakları, çifte vatandaşlık, serbest ticaret, bölgesel entegrasyon, sermaye ve işgücünün serbest dolaşımı ile insan hakları temelinde ülkelere uluslararası müdahale gibi olguların öne çıkmasıyla 20. yüzyılın sonlarında aşınmaya başlayan siyasal örgütlenme biçimi.
- ulusal
- ulusal burjuvaziUlusal ekonominin geliştirilmesi için çaba sarf eden, çıkarları ve ekonomik zihniyeti bakımından ulusal ekonominin geliştirilmesine katkı sağlama potansiyeli taşıyan toplumsal kesim. bkz. burjuvazi, komprador burjuvazi.
- ulusal ekonomi
- ulusallaştırmabkz. millileştirme.
- ulusculukbkz. milliyetçilik.
- uluslararası hukukDevletlerin topluca yerine getirme zorunluluğu hissettiği; uluslararası kuruluş ve örgütlerin oluşturulması ve onların kendi aralarında, devletlerle ve şahıslarla olan ilişkilerinin düzenlenmesi için gerekli olan; uluslararası topluluğu ilgilendiren devlet haricindeki aktörlerin ve şahısların da hak ve görevlerini belirleyen hukuk kurallarının tümü.
- uluslararası hukukun önceliğiBir ülkenin iç hukuku ile -o ülkenin taraf olduğu- uluslararası hukuk mevzuatı arasında bir uyuşmazlık olması halinde, uluslararası hukukun hükümlerinin uygulanması gereği.
- uluslararası iktisat
- uluslararası ilişkiler
- uluslararası işbölümüUluslararası alanda ülkelere çeşitli sosyal, iktisadi, hukuksal ve siyasal işlevler yükleyen ve doğal olarak daha çok siyasi-askeri gücü elinde bulunduran egemen devletlerin çıkarları doğrultusunda biçimlendirilen işbölümü. Azgelişmiş ülkelerin gelişmiş ülkelere ucuz hammadde sağlamaları; sanayi mamulleri için pazar olmaları, kıymetli maden ve sanayi girdileri açısından zengin bölgelerin kontrolü gibi siyasi-askeri ittifaklarla her ülkenin üstleneceği rollerin belirlenmesi.
- uluslararası para fonuIMF. Uluslararası ticaretin serbestçe işlemesini sağlamak için gerekli konvertibilite koşullarını gerçekleştirmek ve kambiyo kısıtlamalarını kaldırmak; dış ödeme güçlüğü içine düşen ülkelere finansal destek sağlamak; uluslararası parasal ilişkiler ve diğer konularda danışmanlık hizmetleri vermek ve parasal-mali işbirliğine yardımcı olmak gibi amaçlarla; kapitalist dünya sisteminde zaman zaman meydana gelen tıkanıklıkları gidermek ve sistemin istikrarlı bir şekilde yürümesini temin etmek için, II. Dünya Savaşı sonlarında yapılan Bretton Woods Konferansları sonucunda, 1945’de imzalanan uluslararası anlaşmayla kurulmuş olan para-kredi kuruluşu.
- uluslararası politika1. Uluslararası sistem içerisinde bir devletin resmi organları aracılığıyla başka devletlerle giriştiği karşılıklı siyasal ilişkilerin tümü. 2. Uluslararası sistemin kendine özgü koşullarını, bu koşulların oluşma biçimlerini ve bunların devletlerin dış politikaları üzerindeki etkilerini, devletler arasındaki siyasal ilişkilerin uluslararası yapının tümü içerisindeki yerini inceleyen disiplin.
- uluslararası toplumsal cinsiyetDünya üzerindeki baskın ve yaygın kültürlerin tümünde kadın ve erkeklere atfedilen rollerin büyük oranda benzeşmesi. bkz. toplumsal cinsiyet.
- ümmet
- umran ilmiİlm’ül umran. Toplumların tarihsel süreç içerisinde geçirdikleri evreleri, bir topluluğun geçim tarzı ile sosyal ve siyasal kurumları arasındaki ilişkileri, medeniyetlerin, aynen canlı organizmalar gibi doğma, büyüme, gelişme, olgunlaşma ve zeval aşamalarında; toplumların, bedeviyetten hadariyete geçerek, hadariyetin zirvesine ulaştıktan sonra da çözülmeye başlayıp çöküşe gitme noktasında gösterdikleri benzerlikleri, sebep-sonuç ilişkileri çerçevesinde araştıran ilim. (İbn Haldun)