- marjinal ikame oranıbkz. marjinalizm
- marjinal maliyetbkz. marjinalizm
- marjinal tasarruf eğilimibkz. marjinalizm
- marjinal teknik ikame oranıbkz. MRTS, marjinalizm.
- marjinal tüketim eğilimibkz. marjinalizm
- marjinal verimlilikbkz. marjinalizm
- marjinal verimlilik kuramıİşçiye verilecek ücret düzeyinin, son işe alınan işçinin toplam üretime yaptığı katkının (marjinal verim) parasal değerine eşit olacağını ileri süren kuram. Esas itibariyle Amerikalı iktisatçılar J. Bates Clark, F.A. Fetter, R.T. Ely'nin katkılarıyla gelişmiş olan marjinal değer ilkesini; toprak, işgücü ve sermaye gibi üretim faktörlerinin istihdam düzeyi ve fiyatlarının belirlendiği faktör piyasasına uyarlayarak, söz konusu faktörlerin fiyatlarının marjinal verimliliklerine göre belirleneceğini ileri süren; böylece iktisatta bölüşüm sorununu büyük ölçüde çözmüş olan kuram.
- marjinalizmBir mal veya hizmetin değerinin son tahlilde, satıcının söz konusu mal ya da hizmeti teslim etmek için yapacağı fedakârlık marjı ile, alıcının bunu elde etmek için göze alacağı fedakârlık marjı arasında yapılacak bir kıyaslama ile belirlenebileceğini savunan doktrin. Bu çerçevede, bir şeyin son birimi veya uç noktasına eklenen ilâve birime marjinal; bir malın tüketilen ek bir biriminin sağladığı faydanın toplam faydaya yaptığı ilaveye marjinal fayda (MU); bir üretim faktörünün istihdam edilen son biriminin toplam üretime yaptığı katkıya marjinal verimlilik (MP); bir malın son biriminden elde edilen gelirin toplam gelire katkısına marjinal gelir (MR); bir firmanın üretim miktarında bir birimlik artış için katlanılması gereken ilâve maliyete marjinal maliyet (MC); gelir düzeyindeki bir birimlik artışın tasarruflarda yarattığı artış oranına marjinal tasarruf eğilimi (MPS); gelirdeki bir birimlik artışın tüketim harcamalarında meydana getirdiği artış oranına marjinal tüketim eğilimi (MPC; tüketicinin aynı tatmin düzeyini korumak için bir mala olan talebini artırırken başka bir malın ne kadarından vazgeçmek durumunda olduğunu gösteren orana marjinal ikame oranı (MRS); üreticinin aynı üretim düzeyini koruyabilmek için üretim faktörlerinden birini belirli bir ölçüde azaltmasına karşılık öteki faktörü ne kadar artırması gerektiğini gösteren orana da marjinal teknik ikame oranı (MRTS) denir.
- mark-up fiyatlama
- marka
- Marksist feminizmMarksist çerçeveden yola çıkarak, kadın-erkek eşitsizliği de dahil, bütün sorunların temelinde çatışmaya ve baskıya dayalı olarak kurulan ve sürdürülen sınıflı toplum yapısının bulunduğunu ve bu yüzden kadın sorununun da ancak bu sınıflı toplum yapısının ortadan kaldırılmasıyla çözülebileceğini savunan feminist görüş. bkz. feminizm, Marksizm.
- Marksist iktisat kuramıToplumların tarihsel gelişimlerinin her aşamasında, söz konusu aşamayı karakterize eden üretim güçleri ile üretim ilişkileri, ya da üretim araçlarına sahiplenmenin ifadesi olan mülkiyet ilişkilerinden oluşan üretim tarzının, bütün diğer sosyal, siyasal, kültürel ilişki ve etkinlikleri belirlediğini, toplumsal değişimi, üretim güçleri ile üretim ilişkileri arasındaki yapısal çelişkinin sağladığını savunan kuram. bkz. diyalektik yöntem, kapitalizm, üretim tarzı, çatışma teorisi, radikal teori, ekonomizm.
- Marshall planıII. Dünya Savaşı sonrasında savaştan büyük yaralar almış batılı ekonomileri yeniden canlandırıp dünya işbölümündeki işlevlerini yerine getirebilmeleri için kendi ayakları üzerinde durabilecek hale getirmek amacıyla, ABD’nin Batı Avrupa ülkelerine yardım etmesini öngören plan. Dönemin ABD Dışişleri Bakanı G. Marshall tarafından hazırlandığı için bu adla anılan planın, Batı Avrupa ekonomilerini güçlendirerek bu ülkelerin ithal malları talebini uyarıp ABD’nin ihraç malları için iyi bir pazar bulmak, komünizmin batıya doğru yayılmasını önlemek gibi hedefleri de bulunmaktaydı. Marshall planı çerçevesinde, sözü edilen ülkelere yapılan ekonomik yardımlara Marshall yardımı denmektedir. Toplam 10-12 milyar dolar dolayında olan bu yardımlardan en büyük payı sırası ile İngiltere, Fransa, Almanya ve İtalya almış, Türkiye’ye yapılan küçük miktardaki yardım da 1950’li yıllarda yapılan altyapı hamlesinde kullanılmıştır.
- Marshall yardımıbkz. Marshall planı.
- masalEfsane. 1. Dolaylı yollardan belirli değer ve inançları çocuklara aşılamak, onları eğlendirmek veya zihin esnekliği kazandırmak amacıyla onlara anlatılmak üzere uydurulan, aşkın güçleri konu edinen ilginç öyküler. 2. Bir toplum veya alt kültür grubunun, geçmişiyle ilgili ya da önemli yararlılıklar göstermiş kahramanları konusunda nesilden nesile büyük bir övgü ile anlatarak aktardığı olağandışı ve doğaüstü nitelikteki öykü ve inançlar. bkz. mit.
- maşeri vicdanbkz. ortak bilinç.
- maslahatgüzarbkz. işgüder.
- masumiyet karinesiBeraet-i zimmet. Suçluluğu kesin olarak kanıtlanıncaya kadar her insanın masum olarak kabul edilmesi gerektiğini öngören evrensel hukuk prensibi.
- matematik
- matematiksel ifadelerbkz. MMB ifadeler.