• kalıp söz
    bkz. slogan.
  • kalıpyargı
  • kalıtım
    Canlıların, onları aynı türün diğer bireylerinden ayıran özelliklerinin genetik aktarımla bir kuşaktan diğerine geçmesi.
  • kalıtım-çevre tartışması
    Bireyin gelişiminde ve olağandışı davranışın kökeninde doğuştan gelen faktörlerin mi, yoksa doğal ve sosyal çevrenin etkisinin mi daha fazla olduğu konulu tartışma. Bu bağlamda bir kısım teoriler doğuştan gelen ve kalıtım yoluyla aktarılan, bir kısım teoriler ise yaşanılan ortama bağlı olarak sonradan kazanılan faktörlere ağırlık vermektedir.
  • kalkınma
    Ekonomik göstergelerin yanı sıra sosyal, siyasal ve kültürel göstergelerde de ilerleme kaydetme. bkz. büyüme, sürdürülebilir kalkınma.
  • kambiyo
    Tüm yabancı ülke paraları, banknotları ve bunları temsil eden belgeler ile bu paralar cinsinden ödeme yapmaya yarayan emre yazılı çek, poliçe, bono, kredi mektubu, havale vb. gibi her türden araçlar, hesaplar ve ticari senetlerin genel adı. Yabancı para ve yukarıda sayılan diğer ödeme araçlarıyla yapılan işlemlere kambiyo işlemleri; bir ülkenin dış ekonomik ilişkileri ve dış ticaret işlemlerinin parasal yönleriyle ilgili genel düzenlemeye de kambiyo rejimi denir.
  • kambiyo işlemleri
    bkz. kambiyo.
  • kambiyo rejimi
    bkz. kambiyo.
  • kambiyo senedi
    1. Karşılığı döviz ile ödenmek üzere düzenlenen ve uluslararası ticaretin finansmanında kullanılan senet. 2. Hakkın senede bağlı olduğu, senetsiz ileri sürülebilmesinin veya devrinin mümkün olmadığı, kıymetli evrak grubu içinde yer alan ve birtakım özel şekil şartlarına tabi olan senetler. Türk Ticaret Kanununa göre üç çeşit kambiyo senedi vardır: bono, poliçe, çek. Bono bir ödeme taahhüdü, poliçe ve çek ise havale niteliğindedir.
  • kameralizm
    Alman merkantilizmi. Dış ticarette fazla sağlamak, ulusal ekonomiyi güçlendirmek ve yerli sanayiyi korumak gibi amaçları olan merkantilizmin, Almanya-Avusturya’da uygulanan biçimi.
  • kamu denetçisi
    bkz. ombudsman.
  • kamu iktisadi teşebbüsleri
    KİT’ler. İktisadi devlet teşekkülleri. Sermayesinin tümü devlete ait olan, özel hukuksal düzenlemelere tabi ve toplumsal kalkınmada öncü rolü oynamaları yahut mal ve hizmetlerin toplumun bütün fertlerine ulaştırılabilmesi amacıyla kurulmuş olan tüzel kişilikler ile bunlara bağlı olarak kurulan sınırlı sorumlu kuruluşlar.
  • kamu sektörü
    Doğrudan devletin denetimindeki ekonomik faaliyetler. bkz. özel sektör.
  • kamu tercihi teorisi
    Seçmen, politikacı ve bürokratların siyasal süreçte gösterdikleri davranış yapıları, kamu sektörü ve bürokrasinin işleyişi gibi siyaset biliminin temel konularını, iktisat biliminin araç ve yöntemleriyle çözümlemeyi amaçlayan kuram.
  • kamu yönetimi
    1. Devletin siyasal organlarının belirlediği amaçları, en verimli bir biçimde ve amacına uygun olarak yerine getirmek için gerekli olan kamu idaresinin kurulması, işleyişinin sağlanması. 2. Bu gibi konuları araştırıp incelemeyi konu edinen disiplin.
  • kamulaştırma
    1. Özel veya tüzel kişiden alıp devlete mal etme. 2. Kamu yararı gerekçesiyle özel kişilerin mülkiyetindeki taşınmaz mallara kamu otoritesince el konularak, devletin mülkü haline getirilmesi. Mal sahibinin istekli olup olmadığına bakılmaksızın, özel mülk statüsünde olan bir taşınmazın kamu otoritesi tarafından, yasal çerçevede ve bedeli ödenerek kamu mülkiyetine geçirilmesi. bkz. millileştirme.
  • kamuoyu
    1. Bir tartışma veya sorun karşısında çoğunluğa hakim olan yahut kendisini etkin olarak duyuran kanaat. 2. Halkın görüşü, halk düzeyinde oluşan düşünce; efkâr-ı umumiye. bkz. açık kamuoyu.
  • kamuoyu yoklaması
    Kamuoyunu temsil ettiği varsayılarak seçilen bir örneklem grubunu oluşturan bireylerle görüşülerek çeşitli konularda kamuoyunun ilgi, eğilim, görüş ve düşüncelerinin tespit edilebilmesi amacına yönelik olarak yapılan araştırma.
  • kamusal
    Kamuya ait. Toplumun bütününe ait olan, tek tek şahıslara ait olmayan. Milletin, onun temsilcisi olarak da devletin olan. bkz. özel.
  • kamusal alan
    Aileyi veya bireyin dışında, ortak bir düzenleme yapmayı gerektirecek düzeyde diğer insanları da ilgilendiren davranış, faaliyet veya düşünce. Devlet işlerinin görüldüğü, kamu hizmetlerinin verildiği, kamuya açık alan. bkz. özel alan.