- gerek şartBir olayın, durumun veya ilişkinin gerçekleşmesi için gerekli olan. Yokluğu başka bir şeyin ortaya çıkmamasına, meydana gelmemesine yol açacak düzeyde bir başka şeyle ilişkili olan. Bir şey başka bir şeyin oluşması için gerekli, ama yeterli olmayabilir. Örn. Biyolojik üremenin olabilmesi için dişinin (erkeğin) var olması gerek şarttır, ama yeter şart değildir. Çünkü dişi (erkek) olmadan üreme olmaz; ama sadece dişinin (erkeğin) olması üremenin olması için yeterli değildir. Bir başka şeyin olması için hem gerekli, hem de yeterli olma durumuna da gerek ve yeter şart denir.
- geribakış yanlılığıGeçmişi şimdiki bilgi ışığında yeniden kurmanın bir sonucu olarak, olmuş olayları, olduktan sonra değerlendirirken, olmadan öncekine göre daha yüksek gerçekleşme ihtimali tanıyarak geçmişi daha tahmin edilebilir görme. Bu yüzden olaylar gerçekleştikten sonra daha çok kişi “ben size dememiş miydim” deme eğilimindedir.
- geribeslemebkz. geribildirim.
- geribildirimGeribildirim. 1. Bir sistemde sistemin ürettiği kimi sonuçların veya çıktıların bazı özelliklerinin söz konusu sistemin yeniden üretilmesi sürecinde düzenleyici bir işlev yerine getirmesi durumu. 2. Bir icraat, deneme ya da pilot uygulamanın amaca yeterince hizmet edip etmediği konusunda muhataplardan elde edilen izlenim, etki ya da kanaat bildirimi.
- gerilemeBir ruhsal çatışmanın, önüne geçilemeyecek ve kişinin çevresiyle uyumunu imkânsızlaştıracak düzeye ulaşması durumunda; artık daha kompleks davranışlara gücü yetmeyen söz konusu kişinin kolaylıkla intibak edebileceği ilkel davranış örneklerine dönmesi. Örn. Arzuları engellenen yetişkin bir kişinin çocuklar gibi davranması, çocukça tepki göstermesi.
- gerilimBir ihtiyacın giderilememesi, beklentilerin gerçekleşememesi veya sınırlama ya da engellemeler yüzünden istenilen biçimde davranılamaması sonucu meydana gelen duygusal yoğunlaşma.
- gerillabkz. çete.
- gerontokrasibkz. yaşlılar yönetimi.
- gerontolojibkz. yaşlılık bilimi.
- gessellschaftbkz. toplum.
- gestaltKalıp, biçim, bütün düzenleme anlamına gelen Almanca sözcükten türetilen ve bütünün onu oluşturan parçalardan farklılığını vurgulayan terim.
- gestalt algısı
- gestalt kayması
- gestalt kuramıHerhangi bir alanda, bir bütünün kendisini oluşturan parçalardan daha farklı nitelikler taşıdığını bu yüzden de parçalara ayrıştırılarak değil, bütünsel olarak ele alınması gerektiğini savunan kuram.
- gestalt psikolojisiAlmanya’da 1910’lu yıllardan itibaren gelişen, bireysel tecrübeleri parçalar halinde alıp çözümleyen psikolojik yaklaşımlara şiddetle karşı çıkan ve bütünün özelliklerinin parçalarınkinden farklı olduğu için insanın davranış ve ruh dünyasının parçalara bölünmeden bir bütün olarak incelenmesi gerektiğini savunan psikoloji ekolü.
- getto1. Bir şehirde mahrumiyet içerisinde yaşayan azınlık mahallesi. Belirli bir etnik grubun veya dezavantajlı toplumsal kesimlerin ağırlıklı olarak yaşadığı, kentlerin göreli yoksun ve yoksul bölgeleri. 2. Ortaçağda bazı Avrupa şehirlerindeki Musevi mahallesi.
- Giffen mallarıbkz. Giffen paradoksu.
- Giffen paradoksuGiffen çelişmesi. Arz-talep kanununda ifadesini bulan genel kuralın aksine, bazı malların fiyatları yükselirken taleplerinin de yükselmesi şeklinde ortaya çıkan paradoksal durum. Bu tür paradoksal durumlar daha çok sınırlı bir gelir düzeyine sahip kesimlerde zorunlu gıda maddelerinin fiyatlarının artması durumunda, diğer tüketim maddelerine ayrılabilecek gelirin iyice azalması nedeniyle söz konusu olmaktadır. Bu şekilde, fiyatları artarken tüketim talepleri de yükselen mallara Giffen malları denir (R. Giffen). Bir malın Giffen malı olabilmesi için önce düşük mal olması, sonra da pozitif gelir etkisinin negatif ikame etkisini bastırıyor olması gerekir.
- Gini katsayısıMilli gelirin nüfusun yüzdelik dilimleri arasındaki dağılımını gösteren, gelir dağılımının ne kadar eşit ya da eşitsiz dağıldığını ölçmeye yarayan, 0 ile 1 arasında değişen katsayı. Gini katsayısı 1’e yaklaştıkça bir ülkedeki gelir dağılımında eşitsizlik artmakta, sıfıra yaklaştıkça da eşitlik artmaktadır. Buna göre gelirin yüzdelik dilimleri onu elde eden nüfus dilimlerinin yüzdesine eşitse (Örn. nüfusun yüzde 10’u gelirin de yüzde 10’una, nüfusun yüzde 60’ı gelirin de yüzde 60’ına sahipse) Gini katsayısı sıfır, gelirin tamamının nüfusun yüzde 1’i tarafından sahiplenildiği, kalan yüzde 99'un hiçbir gelire sahip olmadığı mutlak eşitsiz dağılımda ise Gini katsayısı 1’e eşittir.
- girdi