• duygusal tarafsızlık-duygusallık
  • duygusal yakınlık
    Duygu alış verişinde bulunmak, moral destek almak gibi amaçlarla başka insanlarla beraber olma ve onlarla yakın ilişkiler kurma ihtiyacı.
  • duyu
    Görme, duyma, hissetme, tat ve koku alma gibi dış dünyaya ilişkin bilgileri sağlayan fonksiyonların genel adı.
  • duyu organı
    Belirli bir duyu işlevini yerine getiren organ. Beş duyu organı vardır: görme duyu organı göz; işitme duyu organı kulak; dokunma duyu organı deri; koku alma duyu organı burun; tat alma duyu organı ise dildir.
  • duyum
    1. Duyu organlarının, duyuya konu olan şeyi, sinirler vasıtasıyla beyne iletmesiyle oluşan zihinsel durum. 2. İstihbarat.
  • duyumculuk
    Sağlıklı ve güvenilir bilginin ancak duyu organları ile elde edilen veya bunlara dayalı olarak geliştirilen türev bilgiler olduğunu savunan epistemolojik yaklaşım. bkz. deneycilik, akılcılık.
  • düyun-u umumiye teşkilatı
    19. yüzyıl ortalarından itibaren koşulların zorlamasıyla dış borçlanmanın başladığı Osmanlı Devletinde, mali-iktisadi dengenin son derece bozulmuş olmasının sonucu olarak, aynı yüzyılın son çeyreğine gelindiğinde altından kalkılamaz boyutlar kazanmış olan Osmanlı borçlarının geri ödenebilmesi için devlet gelirlerinin bir bölümüne el koyma yetkisiyle donatılmış, yabancılar tarafından yönetilen teşkilat.
  • düz vergi sistemi
    Artan oranlı vergilendirmenin aksine, gelir veya kazanç durumuna bağlı olarak artmayan, bütün gelir ve kazanç düzeyleri için tek ve sabit bir vergi oranının uygulandığı vergi sistemi. bkz. vergi, gelir vergisi.
  • düzcinsel
    Heteroseksüel. Bütün toplumlarda normal karşılanan ve duygusal ve/veya cinsel yönelimi karşı cinse dönük olan; dişi ise erkek, erkek ise dişiden hoşlanan. bkz. eşcinsel.
  • düzen
    Doğada, insan davranışlarında veya nesneler arasında bütünü yahut birlikteliği oluşturan unsurların tanımlanmasına imkân sağlayacak şekilde bir kurala bağlı olarak tanımlanabilen uyumluluk.
  • düzenlilik determinizmi
    Belirli koşullar altında belirli sonuçların ortaya çıkmasını zorunlu görme. bkz. determinizm, tahmin edilebilirlik determinizmi.
  • düzgü
    bkz. norm.
  • e-devlet
    Kamu ve işlemlerinin internet ortamında yapılan kısmı. Geleneksel olarak devlet dairelerinde verilen pek çok kamusal hizmetin internet üzerinden elektronik ortamda verilmesi. E-devletin geleneksel hizmet sunumuna kıyasla daha hızlı, daha ucuza ve vatandaşı devletin ayağına getirmeden devleti vatandaşın ayağına götürmesi gibi önemli avantajları bulunmaktadır.
  • e-mail
    bkz. e-posta.
  • e-posta
    İnternet ortamında yazılı veya sözlü iletişim adresi. İnternet yoluyla, elektronik ortamda gönderilen mesaj ya da mektup. Mesajların çok daha hızlı ve çok daha ucuza, neredeyse bedava iletilebilmesini mümkün kılması nedeniyle, günümüzde e-posta geleneksel postanın (mektupla haberleşme) büyük ölçüde yerini almıştır.
  • e-ticaret
    İnternet üzerinden yapılan ticaret.
  • ebediyet
    Sonrasızlık, sonu olmama, sonsuza kadar. Her yerde ve her zaman mevcut bulunma; zaman ve mekândan bağımsız olma; hiç bir kısıtlama veya sınırlamaya konu olmama. bkz. mutlak, aşkın.
  • ecel
    1. Herhangi bir şeyin yaşam süresi; bu sürenin bitimi; nihayete erme, vadesi dolma, son. 2. İslami terminolojide Allah tarafından canlı varlıklar için belirlenen yaşam süresi ve bu sürenin bitiş anı; bütün yaratılmışların kaçınılmaz sonu.
  • ECLA okulu
    Latin Amerika ülkelerinin gelişme sorunlarının çözümüne yönelik çalışmalar yapmak üzere oluşturulan ve kısa adı ECLA olan Latin Amerika Ekonomik Komisyonu (Economic Comission for Latin America) üyelerinin oluşturduğu, azgelişmişliğin nedenlerini gelişmiş yahut sanayileşmiş ülkelerle azgelişmiş ülkeler arasında gelişen serbest dış ticaret ilişkileriyle açıklayan okul. Buna göre azgelişmiş ülkelerin kalkınmalarını engelleyen önemli bir faktör olan serbest ticaret, ancak yapıları birbirlerine benzeyen ülkeler arasında olumlu sonuçlar verir. Aksi halde ticaret hadleri azgelişmişler aleyhine işleyeceğinden serbest ticaret bu ülkelerin zararına sonuçlar verecektir.
  • edebiyat felsefesi
    Edebiyat ürünlerini felsefi ilkelere göre inceleyen bilgi dalı.