• akış çizelgesi
    Bir programın, düzeneğin veya oluşumun işleyiş biçiminin mantıksal bir sıra içinde gösterildiği sembolik şema.
  • akışkanlık
    Akıcılık. Hareket serbestliği. Yatay veya dikey farklı düzeyler arasında karşılıklı etkileşimde bulunabilme yeteneği. bkz. likidite.
  • akla uygun
    Makul. Akla yatkın. Geçerli veya kabul edilebilir mantık kurallarına uygun olan.
  • akla yatkınlaştırma
  • akli denge
    İnsan zihninin, eşyayı kavrama, algılama, anlamlandırma, muhakeme etme, düşünme, ilişki kurma, yargıda bulunma gibi aklî fonksiyonlarının normal biçimde işliyor olması durumu.
  • akraba seçilimi
    Tüm canlılarda görülen ve daha büyük ortak gen havuzuna sahip bireylerin hayat başarısı ve soyun devamı için diğer canlılara göre birbirine karşı daha fedakâr duygular taşımaları nedeniyle ortaya çıkan dayanışma. Örn. Öz kardeşe üvey kardeşten daha yakınlık duyulması ve onun için daha fazla fedakârlık yapılması. bkz. doğal seçilim, cinsel seçilim, dinsel seçilim.
  • akrabalık
    Aynı soydan gelen veya evlilik ilişkisi ile birbirine bağlanan kişiler arasında oluşan sosyal yakınlık ilişkisi.
  • akran grubu
    Aynı yaş, etnik grup veya meslekten olmanın sağladığı ortak referanslarla benzer tutum ve davranış gösteren bireyler topluluğu.
  • akrana göre üstünlük etkisi
  • akreditif
    1. Banka veya finans kurumlarının müşteri yararına ticari işlemlerle ilgili kredi hesabı açtırmak üzere şubeleri veya muhabir kurumlarına gönderdikleri; kredinin konusu, müşterinin kimliği ve yürütülecek işlemlerin niteliğine ilişkin bilgileri içeren yazı. 2. Uluslararası ticarette, ihracatçının talimatı üzerine ithalata aracılık eden bankanın yabancı ülkedeki muhabir bankası nezdinde ihracatçı lehine açtırdığı, belirli süre ve koşullara bağlı itibar hesabı. Uluslararası ticarette en yaygın kullanılan ödeme biçimi olan akreditif, mal bedelinin kendisine ödeneceği konusunda ihracatçıya güvence sağlar. Tek yanlı ve istenildiği anda iptal edilebilir olan akreditife dönülebilir akreditif; istenildiğinde iptali mümkün olmayan akreditife dönülemez akreditif; sürekli ticari ilişki içinde bulunan ithalatçı ve ihracatçılarca kullanılan ve konulan hüküm uyarınca, akreditif tutarının kısmen ya da tamamen kullanılması durumunda kendiliğinden yenilenen akreditife de döner akreditif denir.
  • aksi tesir tezi
    Albert O. Hirschman tarafından geliştirilen ve değişime karşı çıkanların söylemlerini kategorize eden üç tezden biri. Buna göre değişime karşı olanlar toplumu belirli bir yöne itme girişiminin, eğer toplum bu girişime tepki verirse amaçlananın tersi sonuçlara yol açacağını iddia ederler. Örneğin fakirliği ortadan kaldırmak için yapılan sosyal yardım politikaları daha fazla yoksulun ortaya çıkmasına; işçilerin durumunu iyileştirmek için uygulanan asgari ücret uygulamaları da daha fazla işsizin ortaya çıkmasına yol açar. bkz. boşunalık tezi, tehlikeye atma tezi.
  • aksiyoloji
    Değerbilim. Genel değer teorisi çerçevesinde değerin anlam, özellik, kaynak ve çeşitleri ile değeri belirleyen ölçütleri, değerin birey ve toplum hayatındaki yer ve önemini inceleyen disiplin.
  • aksiyom
    Belit. Önkanıt. 1. Bilgi üretim sürecinde doğruluğu ispat gerektirmeyecek kadar açık ve sorgulanamaz varsayılan ifade. 2. Bir mantıksal sistemde, başka önermelerin üretilmesi için gerekli olan, yeni önermelerin üretilebilmesinde başlangıç noktası olarak alınan ve tanımı gereği doğru kabul edilen önerme. bkz. hipotez, varsayım, teorem.
  • akt
    bkz. edim.
  • aktarım
    Psikolojik tedavilerde, kişinin geçmişteki ilişkilerini, özellikle de çocukluğunda ana-babasıyla olan ilişkilerini yeniden yaşaması durumu; hastanın terapiste ruhsal yapısı üzerinde etkili olmuş tecrübe ve ilişkileri aktarması olayı.
  • aktif nüfus
    bkz. nüfus.
  • aktif olmayan nüfus
    bkz. nüfus.
  • aktif para talebi
    Bir ülkede belirli bir dönemde, muamele ve ihtiyat güdüsü ile talep edilen toplam para miktarı. Aktif para talebi ile gelir düzeyi arasında fonksiyonel bir ilişki olduğu ve gelir düzeyi yükseldikçe aktif para talebinin de artacağı kabul edilir.
  • aktifler
    Bir ticari işletmenin sahip olduğu maddi ve gayri maddi iktisadi değerlerin tümü. İşletme bilançosunun sol tarafında yer alan aktifler, döner varlıklar ve duran varlıklar olmak üzere iki ana grupta toplanır. Duran varlıklar, bağlı değerler ve sabit değerlerden oluşur. Nakdi değerler ile bilanço tarihini izleyen bir yıl içinde satılarak paraya çevrileceği veya kullanılarak tüketileceği varsayılan varlık kalemlerine (kasa, banka, alacaklar, stoklar, tahviller..) döner değerler ya da döner varlıklar; yine bilanço tarihini izleyen bir yıl içinde nakde çevrilmeyeceği düşünülen ya da bir yıldan uzun vadelere bağlanmış olan varlıklara bağlı değerler; orta ve uzun vadede sabit bulunacağı kabul edi­len maddi (binalar, arsa ve araziler, ma­kinalar..) ve gayri maddi (patent hakları, know-how..) iktisadi kıymetlere de sabit değerler denir.
  • aktör
    1. Bir davranış, eylem veya işlemin karar vericisi ve yürütücüsü konumundaki birey veya kurum. 2. Rol yapan, erkek sinema oyuncusu.