• bilimsel açıklama
    Bir olgu, durum veya sürecin bilimsel kavram ve geçerli kabul edilen bilimsel yasa yahut yasa-benzeri kurallara dayalı olarak ortaya konması.
  • bilimsel araştırma aşamaları
    Bir bilimsel araştırmanın birbiriyle bağlantılı aşamaları. bkz. bilimsel yöntem.
  • bilimsel araştırma programları metodolojisi
    K.R. Popper ve T.S. Kuhn’un bilimsel gelişme ve teori seçimiyle ilgili görüşlerinin ışığında I. Lakatos tarafından geliştirilen ve bilimsel bilgi birikiminin nasıl meydana geldiğini açıklamaya çalışan teorik çerçeve. Buna göre bilim adamları, sahip oldukları teorileri ancak, rakip teorilerin başarılarının tümünü kapsadıktan sonra yeni olguların keşfine imkân tanıma anlamında daha fazla deneysel içerik taşıyan ve rakip teorilerin açıklayamadığı olgu ve durumlara ilişkin açıklamalarını deneysel olarak destekleyen yeni bir teori ile karşılaştıklarında terk ederler. Dolayısıyla bilimsel gelişme, dünyaya ilişkin kuramsal sistemler olan araştırma programlarının başarı veya başarısızlıklarına bağlı olarak verdikleri mücadeleyle sağlanır. Bu çerçevede, tüm araştırma programlarının sorgulanmayan varsayımlardan oluşan katı çekirdekleri, tüm hipotez denemelerinin yapıldığı ve teorinin geliştirilmesini sağlayan koruyucu kuşakları ve o katı çekirdeği sorgulamayı yasaklayan negatif keşif ile meşru araştırma alan ve yöntemlerini tanımlayan pozitif keşif boyutları vardır. bkz. doğrulamacılık, yanlışlamacılık, bilimsel devrim, paradigma, eleştirel akılcılık, epistemolojik kopma.
  • bilimsel bilgi
    Bilimsel yöntemlere uygun olarak üretilmiş, gerçekliğin belirli bir bölümünü açıklamayı amaçlayan, yorum esnekliği az, doğruluğu veya yanlışlığı test edilmeye açık bilgi.
  • bilimsel deney
    Sebep-sonuç ilişkilerini anlayabilmek için, belirli ilişkilerin amaçlı olarak gözlenmesi, bu gözlemde elde edilen sonuçların nedensel yahut başka türlü bir ilişki gösterip göstermediğinin öğrenilebilmesine yönelik olarak, olayların benzer suni ortamlar oluşturularak tekrarlanması.
  • bilimsel determinizm
    Bilimsel araştırma ve açıklamaya konu olan her şeyin bir nedene dayandığı, bilimin amacının da bu nedenleri ve olaylar arasındaki nedensellik ilişkilerini açıklamak olduğu görüşü.
  • bilimsel devrim
    Bir bilim alanında meydana gelen ve sadece bilimsel bilginin nicelik ve niteliğinde değil, bilim adamlarının nesneleri algılayışlarında, araştırma konularıyla ilgili seçimlerinde, bilimsellikle ilgili temel ölçütlerinde ve hatta geçmiş bilgi birikimini yorumlayışlarında da köklü farklılıklar getiren değişim. (T.S. Kuhn)
  • bilimsel dogmatizm
    Bilimsel etkinlikler sonucunda elde edilen bulguların, kullanılan yöntemlerin, üretilen kuram veya bilgilerin, üretildikleri sosyo-kültürel bağlam ve bilimsel paradigmadan soyutlanarak, hiç bir şekilde sorgulamaya konu olmayan ürünler, zaman ve mekandan bağımsız, evrensel geçerliliği olan doğrular manzumesi olarak algılanması; bilimin dogmalaştırılması. bkz. dogmatizm.
  • bilimsel hümanizm
    İnsani değerlerin anlaşılıp yaygınlaştırılmasında sanat ve edebiyat eserlerine ve onların eski dönemlere dayanan kökenlerine giden bilgilerden ziyade, bilimsel araştırmaların ortaya koyacağı sonuçlara gerek olduğunu savunan görüş.
  • bilimsel kabilecilik
    Bir bilim dalı veya bilim dalı içindeki bir ekol veya bir bilimsel alanda araştırma yahut yayın yapan bir kurum ya da bir üniversitenin bir bölümünün mensupları gibi bilimsel faaliyette bulunma amacıyla bir araya gelen bir bilim insanları topluluğunun, grup mensupları arasında aşırı grup dayanışması göstermesine karşın, diğer bilim topluluklarını ikincil ve değersiz görmesi. bkz. kabilecilik, modern kabilecilik, yeni kabilecilik.
  • bilimsel kanun
    Bir bilim dalının alanına giren olgular arasında sürekli tekrarlanan, o alanda çalışan ve egemen bilim anlayışını benimsemiş bilim adamları topluluğu tarafından kesin olarak doğru kabul edilen ilişkilerin neden-sonuç biçimindeki ifadesi.
  • bilimsel şovenizm
    Önyargılı bir şekilde, bir uygarlığın bilim anlayışı, bilimsel yöntem ve ürünlerini başka uygarlıklarınkilere üstün görme tavrı.
  • bilimsel teori
    Olgular arasındaki olası ilişkileri açıklayacak veya tahmin edecek biçimde bir araya getirilmiş kavram ve genellemeler.
  • bilimsel vatandaşlık
    Yayın, araştırma veya destek yoluyla bilimsel faaliyetlere katılım ilişkisi nedeniyle oluşan kimlik.
  • bilimsel yönetim
    bkz. Taylorizm.
  • bilimsel yöntem
    1. Gözlemlenebilir olgu veya olayların birbirleriyle olan ilişkilerini açıklamak için veri toplamaya, onları çözümlemeye, elde edilen olası ilişkileri mantıksal tutarlılık içinde bir araya getirip teoriler geliştirmeye ve bu teorileri sınamaya imkân sağlayan usuller sunan kurallar. 2. Güvenilir, sağlam bilimsel bilginin elde edilmesi için kullanılan yöntem. Buna göre bilimsel bilgi gözlem, deney, genelleme ve bu genellemelerin duyu organları yoluyla doğrulanmasıyla elde edilebilir. Teorik olarak, bilimsel yöntem beş aşamada gerçekleştirilir. İlk aşamada, üzerinde düşünülen yahut çözülecek problem tanımlanır. İkinci aşamada, daha önceki bilimsel teoriler ve bulgular çerçevesinde problem yeniden formüle edilir. Üçüncü aşamada, problemin çözümüne ilişkin hipotezler geliştirilir. Dördüncü aşamada, hipotezlerin sınanabilmesi için gerekli sınama usulleri belirlenerek gerekli veriler toplanıp gözlemler yapılır. Beşinci aşamada ise, verilerin hipotezi doğrulayıp doğrulamadığı sınanır. Eğer hipotez doğrulanıyorsa mevcut teorinin açıklayıcı olduğu kabul edilir, fakat doğrulanmıyorsa hipotez yanlış kabul edilerek reddedilir ve yeni hipotezler geliştirilir. bkz. bilimsel devrim, paradigma, mantıksal pozitivizm, eleştirel akılcılık, yanlışlamacılık.
  • bilinç
    Şuur. 1. Bireyin her türlü bilgi, düşünce ve davranışlarını organize eden zihin durumu. 2. İnsanın inanç, istek ve bilgisi hakkında sahip olduğu kavrayış kapasitesi; kendi kendisinin bilgi veya konumunun farkında olma yetisi. 3. Canlı organizmanın çevresindeki olay, nesne ve durumları algılaması ve algılanan şeylerin niteliklerinin ayırt edilmesi yoluyla çevresinden haberdar olmasını sağlayan; daha üst bir aşamada ise -ki bu aşama yalnızca insana özgüdür- soyutlama yoluyla, insanın çevresinden haberdar olduğundan haberdar olmasını, kendinin farkında olmasını sağlayan yeti.
  • bilinçaltı
    1. Zihnin karanlık dünyası. İnsanın çevreyle irtibatını sağlayan algı, duyum, gözlem, düşünme vb. fonksiyonlarının ürettiği, kullanılamayan, ya da çeşitli nedenlerle bastırılarak gündemden çıkarılan ürünlerin depo edildiği kabul edilen esrarengiz ortam. 2. Kişinin farkında olmadığı psikolojik süreç ya da olaylara da bilinçaltı süreçler denir.
  • bilinçaltı süreçler
  • bilinçdışı
    Öznenin farkında olmadığı, fakat özellikle de bilinçaltına itmediği; bilinç alanına çıkmayan istek ve dürtülerin yer aldığı alan. bkz. bilinçaltı.