• zihin emeği
    bkz. emek.
  • zihinsel yetersizlik
    Zeka geriliği; doğuştan veya bir hastalık ya da hasar sonucu zihnin fonksiyonlarını normal şekilde yerine getirememesi durumu.
  • zihni gramer
    Aynı dili kullansın veya kullanmasın bir şekilde iletişim kurulduğunda iki kişinin birbirini anlamasını mümkün kılan, insan zihninin ne olup bittiğini değerlendiren ortak yönü. bkz. evrensel gramer.
  • zincirleme monopol
    bkz. tekel.
  • zor-kolay etkisi
    İnsanların kolay olduğunu düşündükleri işlerde kendilerine aşırı güven, zor olduğunu düşündükleri işlerde ise eksik güven duymaları. Örn. Bireylerde, çoğunlukla kabiliyetlerinden bağımsız olarak, araba kullanmada aşırı güven, piyano çalmada ise aşırı güvensizlik durumu gözlenmesi.
  • zorlanma
    bkz. stres.
  • zorunlu ihtiyaç
    Yaşamın sürdürülebilmesi için zorunlu, tüm canlıların onsuz yapamayacakları beslenme, giyinme ve barınma gibi ihtiyaçlar. Giderildikçe haz, giderilmedikçe elem veren, ancak hayatın idamesi için yaşamsal önem taşımayan ihtiyaçlara da zorunlu olmayan ihtiyaçlar denir.
  • zorunlu karşılık oranı
    bkz. mevduat.
  • zorunlu mallar
    bkz. mal.
  • zorunlu oy verme
    Oy kullanmayan kişinin temsil edilmemiş olacağı varsayımına dayanarak, siyasal sistemde herkesin temsil edilmesini sağlamak veya siyasal katılımı artırıp, siyasal sistem yahut rejimin meşruluğunu onaylatmak amacıyla, seçimlerde oy kullanmanın isteğe bağlı olmaktan çıkarılıp zorunlu hale getirilmesi; oy kullanmayanların makul mazeret gösteremedikleri takdirde para cezası veya çeşitli haklardan mahrum edilerek cezalandırılmasını öngören seçim yöntemi.
  • zorunsuzluk
  • zulüm
    1. Bir şeyi ait olduğu yapı, ortam veya çerçevenin dışına koymak; eşyayı yerli yerine koymamak. 2. Meşru hakların çiğnenmesi, hukukun tanınmaması. Baskı yönetimi. İlke ve kural tanımayan, keyfi davranış. 3. Kendisine tanınan hukuki sınırı geçme, haddi aşma, başkasının mülkünde tasarrufta bulunmaya kalkma. Adaletin zıddı. bkz. adalet.