• teknolojik zorunluluk
    Bir teknoloji, bir şeklide kullanılabilir hale geldiğinde onun kullanılmasını engelleme veya onu kullanmaktan sakınmanın neredeyse imkansız hale gelmesi.
  • tekrarlı araştırma
    Aynı örneklem grubunu değişik zaman aralıklarında gözlemleyerek bilgi toplamayı içeren araştırma tekniği. bkz. alan araştırması.
  • telafi
    Kişinin gerçek veya hayali bir eksikliğini, diğer bazı yetenek veya özelliklerini abartılı bir biçimde öne çıkarmak suretiyle kapatmaya çalışması şeklinde ortaya çıkan ve sürekli başkalarının onay, beğeni ve hayranlığını kazanma ihtiyacı doğuran rahatsızlık türü.
  • teleoloji
  • telepati
    Aracısız iletişim. Herhangi bir iletişim aracı kullanmadan, farklı mekanlarda bulunan insanların zihinleri arasında gerçekleşen dolaysız iletişim.
  • telkin
    1. Aşılama. Bir düşünceyi, sezdirmeden, dolaylı cümlelerle benimsetme. 2. Bir fikrin eleştirisiz kabul edilmesini sağlamak, tutum veya inançları değiştirmek, yerleşik alışkanlıkların olduğu gibi sürmesini temin etmek veya bir eylemi yapmaya razı etmek için yapılan sözlü yönlendirme.
  • temel ve dini ifadeler
  • temel zihinsel değişmezler
    İnsan zihninin düşünebilmesi, bilgi üretebilmesi ve ürettiklerini diğer insanlarla paylaşabilmesi için ön gereklilik gösteren anlamlılık, düzenlilik, tutarlılık gibi kategorik ortaklıklar.
  • temerrüt
    Gecikme. Geç kalma. Bir borç ya da yükümlülüğün zamanında yerine getirilmemesi veya geç yerine getirilmesi.
  • temettü
  • teminat
    Güvence. Garanti. Bir ticari ilişkide borç için, alacaklıya, borcun ödenmemesi durumunda paraya çevrilerek borca mahsup edilmek üzere verilen karşılık. Para cinsinden verilen teminata nakdi teminat; mal veya eşya cinsinden verilen teminata ayni teminat; borca karşılık gayrimenkulün teminat gösterilmesine ipotek; resmi veya özel kuruluşlara verilen ve gerektiğinde herhangi bir şarta bağlı olmaksızın, tutarı verilen banka tarafından anında nakde çevrilebilme garantisi taşıyan mektuplara teminat mektubu; firmaların kullandıkları krediye karşılık bankalarda açtıkları hesaplarda bulundurdukları müşteri çek veya senetlerine de teminat senedi denir.
  • temizlenen piyasalar
  • temizlikçi felsefe anlayışı
    Felsefenin temel işlevinin anlam karışıklıklarını ortadan kaldırmak, nelerin nasıl ifade edileceğini ya da edilemeyeceğini belirlemek olduğunu savunan felsefe anlayışı. P. Winch
  • temsil yanılgısı
    Temel bazı özellikleri taşıyanın, ilgili grubu tümüyle temsil edeceğini düşünme yanılgısı. Örneğin kırmızı renkli araba grubundan bir araç, renk dışında grubun çok az özelliğini temsil edebilir veya aynı uyruktan olan kişiler birbirine çok zıt kişilik özelliklerine sahip olabilirler.
  • temsilci örnekleme
    Belirli bir istatistiksel evreni genel özellikleriyle temsil edecek yeterlikleri olan örneklerin seçilmesi ile yapılan örnekleme.
  • temsili demokrasi
    Vatandaşların siyasal karar alma süreçlerine bizzat değil, belirli zaman aralıklarında seçip yetkilendirdikleri, kendilerini seçenlere karşı sorumluluğu olan temsilcileri aracılığıyla katıldıkları yönetim biçimi; halkın kendini, seçtiği temsilciler aracılığıyla yönettiği demokrasi.
  • teokrasi
    Dinerki. Siyasal örgütlenme, devletin yönetim organları, tüm siyasal ilişki ve iktidar kullanım biçimlerinin dini kurallara göre düzenlenip yürütüldüğü yönetim biçimi.
  • teoloji
    bkz. ilahiyat.
  • teolojik safha
  • teorem
    1. Doğruluğu, bir dizi mantıksal işlem sonucunda ispatlanabilen önerme. 2. Doğruluğu, ispatlandıktan sonra kabul edilen önerme. bkz. aksiyom.