• taklit
    Yansılama. İmitasyon. 1. Örnek alınmak istenen kişi ya da grupların söz, davranış, veya tavırlarının başkaları tarafından aynen tekrarlanması. 2. Gösteri amacıyla ve çoğunlukla da üçüncü şahıslar önünde başkalarının hal, hareket, konuşma veya davranışlarının tekrarlanması.
  • taktik oyu
    bkz. oy.
  • takvim yaşı
    Yıl olarak yaş; içinde bulunulan takvim yılı ile doğum yılı arasındaki fark.
  • talep
    İstem. İstenen şey. Piyasadaki muhtemel fiyatlar karşısında tüketicilerin bir mal veya hizmetten almayı arzuladıkları miktar. Alım gücü ile desteklenmiş satın alma isteği. Talebin, malın fiyatıyla ters, gelir düzeyiyle ise doğru orantılı olduğu kabul edilir. Bir malın çeşitli fiyat düzeylerine karşılık gelen talep miktarını ifade eden fiyat-miktar bileşenlerinin koordinat düzleminde gösterilmesi ve ortaya çıkan noktaların birleştirilmesiyle oluşan negatif eğimli eğriye talep eğrisi; talep edilen miktarın fiyatlardaki değişiklikler karşısında gösterdiği duyarlılığa talebin fiyat esnekliği; gelirdeki değişiklikler karşısında talep miktarının gösterdiği duyarlılığa da talebin gelir esnekliği denir. bkz. arz talep kanunu, arz.
  • talep-çekişli enflasyon
    bkz. enflasyon.
  • talep enflasyonu
    bkz. enflasyon.
  • talep esnekliği
    Bir malın talep edilen miktarının fiyat ve gelir gibi belirli değişkenlere duyarlılığı. bkz. talebin fiyat esnekliği, talebin gelir esnekliği.
  • tam asimilasyon
    Bir topluma sonradan katılan üyelerin önceki kimliklerinden tümüyle sıyrılıp, yeni toplumun bireylerinden ayırt edilemeyecek ölçüde söz konusu toplumla kaynaşması. bkz. asimilasyon.
  • tam bilgi
    Mükemmel bilgi. Alıcılar ve satıcıların her şeyden haberdar olması, arz-talep koşulları konusunda bilmeleri gereken her şeyi bildikleri varsayımı. Tam rekabet piyasasının önemli varsayımlarından biri budur.
  • tam convertibilite
  • tam fiyat
    Bir malın edinilmesinde katlanılan ulaştırma ve zaman maliyetlerinin etiket fiyatına eklenmesiyle oluşan tüketiciye mal oluş fiyatı. bkz. fiyat.
  • tam istihdam
    1. Ekonomide atıl durumda bekleyen üretim faktörlerinin bulunmaması, tüm faktörlerin istihdam edilmiş olması. 2. Bir ekonomideki çalışabilir durumda bulunan işgücünün tamamının işe yerleştirilmiş; işsizlik sorunun bütünüyle çözülmüş olması durumu; çalışabilir durumda olup, çalışmak isteyip de bulamayan kimsenin bulunmaması.
  • tam kamusal mal
    Ulusal güvenlik, iç güvenlik ve sokak aydınlatması gibi, rakipsizlik, bölünemezlik ve dışlanamazlık özelliği olan, bunun sonucu olarak tüketen kişiye göre fiyatlandırılamayan ve bedelini ödemeyen kişilerin de tüketimden alıkonamadığı kamusal mal. bkz. kamusal mal, özel mal.
  • tam katılım
    bkz. katılım.
  • tam katılımcı gözlem
    Gözlemci kimliği saklanarak ilgili grubun fertlerinden biriymiş gibi gruba katılıp grupla ilgili bilgi toplama.
  • tam rekabet piyasası
    Çok sayıda alıcı ve satıcının bulunması nedeniyle bireysel olarak kimsenin fiyatları etkilemesinin mümkün olmadığı, dolayısıyla fiyatların veri kabul edildiği; piyasaya giriş-çıkışların tümüyle serbest olduğu; piyasa şartları hakkında tam bilgilenme imkânının bulunduğu, malların homojen, kâr maksimizasyonuna yönelik rasyonel davranış biçiminin egemen olduğu ve her türlü sınırlamadan uzak üretim ve mübadele yapılabildiği, varsayımsal piyasa modeli. Gerçekte böyle bir piyasanın var olamayacağı bilindiği halde bilimsel iktisadi çözümlemelerde, diğer piyasa modellerinin açıklanabilmesine yardımcı olmak üzere, bir örnek model olarak yaygın bir biçimde kullanılmaktadır. bkz. eksik rekabet piyasası, rekabet, piyasa.
  • tamamlayıcı mallar
    İhtiyaçların tam anlamıyla karşılanabilmesi için birbirini tamamlayan, ihtiyacın değişik yönlerini karşılayarak tatmin olma sürecinin gerçekleştirilmesinde birlikte kullanılan ve birbirini bütünleyici işlev gören mallar. bkz. ikame mallar.
  • tampon devlet
    Ekonomik ve siyasal yönden güçlü devletlere bağımlı, diğer devletlerle olan ilişkilerini güçlü devletlerin istediği doğrultuda ayarlayıp sürdürmek zorunda olan ve savaşlarda genellikle ön saldırı ve savunma amacıyla toprakları kullanılan devlet.
  • tanım
    Bir kavramın niteliklerini eksiksiz olarak belirtme. Bir kelime, kavram, nesne, olay, olgu ya da sürecin ne olduğunun tarifi. Bir varlık ya da bir nesneye özgü niteliklerin ifadesi, bir sözcüğü belirleyen yahut açıklayan anlam, tarif.
  • tanrı
    İlah. 1. Emir ve yasaklarının dışına çıkılmayan; kendisine itaat ve kulluk edilen, tapılan varlık veya güç. Tapılırcasına yüceltilen varlık. 2. Varlığı başka hiç bir şeye bağlı olmayan ve kendinden başka tüm varlıkları vareden varlık. bkz. put.