• seyirci demokrasisi
    Bernard Manin tarafından formüle edilen ve vatandaşların karar alma süreçlerine katılmada isteksiz oldukları ve siyasal liderleri kendilerine uzak bir sahnede rol oynayan kişiler gibi değerlendirdikleri, çağdaş demokrasi uygulamaları. bkz. demokrasi.
  • Sezarizm
    1. Hiç bir yasal, hukukî ve ahlakî sınır tanımayan diktatörlük. 2. Siyasal olarak örgütlenmiş bir toplumun, temel insan hak ve özgürlüklerine aykırı, keyfi, merhametsiz ve totaliter bir şekilde yönetilmesi.
  • sezgi
    1. Dolaysız kavrama, içine nüfuz etme, içe doğma; akletmeden bilme melekesi. 2. İnsanın bizzat kendisiyle, bilinç durumuyla, değer yargılarıyla ilgili bilgileri doğrudan, muhakeme süzgecinden geçirmeden, çıkarımsal olmayan bir yolla derinden ve anî bir şekilde bilmesi. bkz. akıl, deney.
  • sezgicilik
    Sağlam bilginin ancak sezgi yoluyla elde edilebileceğini savunan felsefi doktrin. bkz. akılcılık, deneycilik.
  • SGP
  • siber suçlar
    Sanal alemde, bilgisayar kullanılarak ve daha çok internet üzerinden işlenen suçlar. bkz. suç.
  • siber toplum
    İnternet başta olmak üzere gelişmiş iletişim teknolojileri ile birbirine bağlı, tüm ve işlemlerde bu teknolojilere bağımlı toplum.
  • sibernetik
    Güdümbilim. Değişik sistemlerin kendi kendilerini denetleyerek işleyişlerini sürdürebilmelerini sağlayan iletişim ve denetim yöntemlerini inceleyen bilim dalı.
  • şiddet
    1. Bireyin fiziksel, ruhsal, cinsel, sosyal veya ekonomik yönden istemediği sonuçlara katlanmasıyla sonuçlanan her türlü baskı. 2. Öfke, kızgınlık, düşmanlık gibi duyguların, nesnelere veya insanlara karşı zor kullanarak yansıtılması.
  • şiddet suçu
    Hırsızlık, taciz, adam öldürme gibi başkalarına karşı zor kullanma veya zor kullanma tehdidi içeren suçlar. bkz. suç.
  • şiddetsiz direniş
  • sigorta
    Birbirine benzeyen homojen nitelikte bireyleri bir grup haline getirerek, bireyleri etkileme ihtimali olan risklerin bu homojen grup içinde dağıtılması.
  • sihir
    bkz. büyü.
  • şiilik
    İslam tarihinde Hz. Peygamberin ölümünden sonra imamlık ve halifeliğin onun soyundan gelen Hz. Ali’ye ait olması gerektiği tartışması ile başlayan ve zamanla siyasal çatışmaların bir tarafını oluşturan itikadi ve siyasal akım. bkz. Sünnilik.
  • silahsızlanma
    Dünya barışının sürekliliğini sağlamak amacıyla, elde bulunan silahların azaltılması veya ortadan kaldırılması; belirli kategorideki silahların kısmen veya tamamen yok edilmesi; belirli bir bölgenin silahlardan arındırılması süreci.
  • simge
    Sembol. 1. Bir anlam içeren şeyin, üzerinde uzlaşılmış şekilde betimlenmesi. 2. Belirli bir insan topluluğunun uylaşımı sonucu bir özel anlam kazanan işaret veya nesne.
  • simgecilik
    Sembolizm. 1. Bir düşünce ya da varlığı kendisi dışında bir işaretle niteleyerek yapılan anlatım. 2. Gerçekliğin bilgisine sembollerle ulaşılabileceği, doğal olanı aşıp aşkın ve sonsuzu yakalamanın ancak simgesel düşünmeyle sağlanabileceğini savunan düşünsel-sanatsal akım.
  • Singer-Prebish tezi
    H. Singer ve R. Prebish tarafından 1940’lı yıllarda geliştirilen ve uzun dönemde dış ticaret hadlerinin azgelişmiş ülkeler aleyhine gelişeceğini ileri süren tez. Buna göre uluslararası ticarette gelişmiş ülkelerin gelirleri artarken azgelişmiş ülkelerin ihraç ürünleri olan tarımsal ürünlere olan talepleri aynı hızda artmamakta; buna karşılık azgelişmiş ülkelerin gelirleri yükseldikçe sanayileşmiş ülkelerden ithal ettikleri endüstriyel ürünlere olan talepleri daha hızla yükselmekte, dolayısıyla da dış ticaret hadleri uzun dönemde azgelişmiş ülkeler aleyhine, gelişmiş ülkeler lehine bir seyir izlemektedir.
  • sinir sistemi
    Beyin ve omurilik ile çeşitli duyu organları ve kaslara hizmet eden sinirlerden oluşan ve organizmanın dış dünya ile iletişimini sağlayan sistem.
  • sinisizm
    M.Ö. 2000’li yıllarda geliştirilmiş olduğu kabul edilen ve dönemin site devletinin siyasal kurumlarını protesto amacı taşıyan, sosyal hayatın gerçeklerinden kaçmak veya devlete bağımlı olmamak için fakirliği tercih etmek gibi özellikler taşıyan siyaset felsefesi.