- pozitif keşif
- pozitif metodolojibkz. deskriptif metodoloji.
- pozitif milliyetçilikbkz. milliyetçilik.
- pozitif safhabkz. üç hal yasası.
- pozitif teoriBir bilim alanında olmuş, olan veya olacak ilişki veya düzenlilikleri konu edinen teori. bkz. normatif teori.
- pozitif toplamlı oyunKaybeden ve kazanan tarafların bulunduğu, ancak işlem sonunda toplam kazançların toplam kayıplardan daha fazla olduğu ilişki tarzı. Örn. serbest ticaret. bkz. sıfır toplamlı oyun, negatif toplamlı oyun.
- pozitivizmOlguculuk. Ontolojik düzeyde, sadece gözlemlenebilen, niceliksel zaman içinde ve duyularla algılanabilen şeylerin varlığının doğrulanabileceği varsayımından hareketle, bütün gerçekliği olgusal gerçeklik kategorisi ile sınırlayan; epistemolojik düzeyde ise gerçek bilginin ancak duyu organları aracılığıyla elde edilebileceğini kabul ederek sezgi, ilham, metafizik kurgu ve olgusal temele dayanmayan, mantıksal çıkarım yoluyla elde edilen bilgileri gerçek ve sağlam bilgi alanı dışına iten yaklaşım. (A. Comte) bkz. akılcılık, gerçekçilik, sezgicilik.
- pragmatizm1. Bütün insan davranışlarının temel motive edici özelliğinin pratik fayda olduğunu ileri süren yaklaşım. 2. Bilginin pratik değeri üzerinde duran ve alternatif düşünceler arasında seçim yapılabilmesinde kullanılabilecek tek ölçütün söz konusu düşünce tarzlarının pratik sonuçları ve sağlayacakları fayda olduğunu ileri süren epistemolojik görüş. Buna göre herhangi bir kavram kendisinden değer verilebilecek pratik sonuçlar çıkarmak suretiyle açıklanmaya çalışılmalı ve birbirine zıt düşünce ve görüşler pratik bir fayda veya farklılık getirmedikleri sürece aynı kategoride ele alınmalıdır.
- pratik1. Teoriden ziyade uygulamaya dönük olan. 2. İnsan emeği ve üretim araçlarının kullanılmasıyla, belirli bir hammaddenin belirli bir ürüne dönüştürülmesi süreci. Bu çerçevede, doğanın insan emeği ile dönüştürülmesine ekonomik pratik; mevcut toplumsal ilişkilerin dönüştürülmesine siyasal pratik; kişilerin bilinçlerinin dönüştürülmesine ideolojik pratik; kuramsal araçlarla yöntemleri bir araya getirerek bilgi üretmeye de teorik pratik denmektedir. (L. Althusser)
- prestijbkz. saygınlık.
- prim1. Sigorta için periyodik olarak verilen ücret; sigortalama ücretinin periyodik olarak tahsil edilen bölümü. 2. Bir işe heveslendirmek, kişileri bir işin başarılmasına teşvik etmek amacıyla ortaya konan ödül. 3. Hisse senetlerinin nominal fiyatı ile piyasa fiyatı arasındaki fark. 4. Dış ticaretin desteklenmesi, ihracatın teşviki ya da ithalatın frenlenmesi için uygulanan kur farkı.
- problembkz. sorun.
- profan
- profesyonelleşme
- program yardımıbkz. dış yardım.
- proje yardımıbkz. dış yardım.
- projeksiyon
- prokuratura
- proletarya
- proletarya diktatörlüğüMarksist kurama göre, sosyalizme geçişi hızlandırmak ve üretim araçlarını toplumsallaştırmak (kamulaştırmak) amacıyla işçi sınıfının işçi partileri yoluyla geçici bir süreyle kurduğu diktacı rejim. bkz. bürokratik kollektivizm.