• pasifler
    Bir ticari işletmenin sahip olduğu kaynaklar ile üzerine aldığı yükümlülüklerin tümü. Bilançonun sağ tarafında yer alan pasifler yabancı kaynaklar ve özkaynaklar olmak üzere iki ana grupta toplanır. Yabancı kaynaklar, kısa vadeli borçlar (bilanço tarihini izleyen bir yıl içinde ödenmesi gereken yükümlülükler) ile orta ve uzun vadeli borçlar (vadesi bir yılı aşan yükümlülükler)’dan oluşur. Özkaynaklar ise işletmenin kendisine ait kaynaklar olup ödenmiş sermaye, kanuni ve ihtiyari yedek akçeler, değer artış fonları ve dağıtılmamış kârlar gibi kalemlerden oluşur.
  • pasta grafik
    Bir bütünü oluşturan parçaların yüzde dağılımının yuvarlak bir pastanın dilimleri biçiminde gösterildiği grafik. bkz. çubuk grafik.
  • patent
    Bir buluş ya da icadın, orijinal bir mal veya tekniğin üretilmesi, kullanılması ve piyasaya sürülmesi hakkının belirli bir kişi veya firmaya ait olduğunu gösteren, resmi otorite tarafından onaylı belge.
  • patika bağımlılığı
  • patriarki
  • patrimonyalizm
    M. Weber’e göre geleneksel toplumlarda görülen ve yönetici erkek ile yönettiği ev halkı arasındaki iktidar-itaat ilişkisinin nitelik olarak değiştirilmeden geniş toplumsal kesimlerin idare edilmesinde kullanılmasıyla ortaya çıkan yönetim tarzı. Bu sistemde bütün iktidar kullanım biçimleri yönetici şefin inisiyatifindedir. Tebaa şefe sadakatle itaat eder, şef de tebaasını ayrım gözetmeksizin korur. Yasama, yürütme ve yargı erkleri şefte toplanmıştır. Lider adeta aile babası gibi bütün topluma kol-kanat geren, koruyucu, kollayıcı, cezalandıran ve ödüllendiren, tam yetkili bir konumdadır.
  • pay örneklemesi
  • pazar
    bkz. piyasa.
  • pazar ekonomisi
  • pedagoji
    İnsanlara bilgi öğretme, tutum yahut davranış kazandırma bilgi veya sanatı.
  • pentagon
    Amerika Birleşik Devletleri’nin kara, deniz ve hava kuvvetleri ile savunma bakanlığının bir araya getirildiği beşgen şeklindeki dünyanın en geniş resmi binası. ABD’nin savunma, savaş, saldırı gibi tüm askeri politika ve stratejilerinin belirlenip yönetildiği merkez.
  • perestroyka
    Rusçada "yeniden yapılanma" anlamına gelen ve M. Gorbaçov’un önderliğinde 1980’li yılların ikinci yarısından itibaren uygulanmaya başlanan; iktisadi düzeyde merkezi planlama ekonomisinden açık piyasa ekonomisine, siyasal düzeyde de katı merkeziyetçi yönetim biçiminden, Sovyetler Birliği’ni oluşturan cumhuriyetlere daha fazla özerklik tanıyan adem-i merkeziyetçi yönetim biçimine geçilmesini öngören politika ve reform hareketlerinin genel adı.
  • periferi
  • personel psikolojisi
    Daha çok sanayi kollarında veya bürokraside yer alacak kişilerin seçilmesi, eğitilmesi ve denetlenmesi, dünyasındaki bilgi akışının düzenlenmesi gibi konularda işverenlere danışmanlık yapılarak, sanayi toplumunun getirdiği problemlerin çözümüne psikoloji biliminin yöntemleri ile katkıda bulunma amacı güden bilim dalı.
  • Peter prensibi
    L. Peter ve R. Hull tarafından ileri sürülen, örgütlerdeki eleman artışının gerçek nedeninin; örgütlenmede yer alan bireylerin başaramayacakları veya yetersiz kalacakları noktalara kadar ilerleme eğiliminde olmalarından kaynaklanan verimsizliğin giderilmesi için, işleri yürütecek yeni elemanların istihdam edilmesi olduğunu ifade eden deyim. Peter ilkesine göre, bir hiyerarşik yapıda herkes başaramayacağı bir mevkiye kadar yükselmeye çalışır; bunun sonucu olarak her görevin başına zamanla o görev için yetersiz birisi geçer. Başarısızlıktan dolayı işlerin aksamaması için yeni yardımcılar alınır. Bir süre sonra bu yardımcılar da aynı yolu izleyerek yeteneklerinin elverdiği mevkilere yükselince tekrar yeni yardımcılar alınır; böylelikle bürokrat sayısı çoğalır, bürokrasi önlenemez biçimde genişler. bkz. Dunning-Kruger etkisi.
  • petrol ihraç eden ülkeler örgütü/ OPEC
    bkz. OPEC
  • Phillips eğrisi
    Enflasyon ile işsizlik arasında var olduğu kabul edilen ters yönlü ilişkiyi koordinat düzleminde gösteren eğri. A.W. Phillips’in nominal ücretlerdeki artış oranı ile ekonomideki işsizlik oranı arasında ters yönlü bir ilişki bulunduğu yolundaki görüşünün ürünü olan Phillips eğrisi, azgelişmiş ülkelerin yanı sıra 1970’li yıllarda gelişmiş ülkelerde de yaygın olarak görülen yüksek enflasyon ve yüksek işsizliğin bir arada bulunması (stagflasyon) olgusunu açıklamakta yetersiz kaldığından, 1960’lı yıllardaki popülaritesi ve inandırıcılığını yitirmiştir.
  • pilot bölge
    Deneme bölgesi. Her hangi bir yeniliğin ilk kez denendiği, yaygınlaştırılması düşünülen bir uygulamanın sonuçlarının görülebilmesi ve daha sağlıklı değerlendirmeler yapılabilmesi amacıyla seçilen örnek uygulama bölgesi.
  • pilot uygulama
    Bir araştırmanın nihai çerçevesini oluşturmadan önce, uygulamada karşılaşılabilecek zorlukları görmek ve ilk tepkileri almak amacıyla gerçekleştirilen küçük çaplı ön araştırma. Örn. Bir anket formuna nihai şeklini vermeden önce, soruların kolay anlaşılıp anlaşılmadığının, kapalı uçlu soruların cevaplanmasında mevcut şıkların yeterli olup olmadığının, anketin cevaplanmasının farklı eğitim ve yaş gruplarına göre ortalama ne kadar bir süre aldığının veya amaçlanan verileri toplamak için mevcut soruların az/yeterli/fazla olup olmadığının belirlenmesi amacıyla, anketin sınırlı sayıda kişiye uygulanması.
  • piyasa
    Pazar. 1. Bir malın fiilen alım ve satımının yapıldığı yer. 2. Alış-verişe konu olan bir nesnenin, üretici ve tüketicileri ya da alıcı ve satıcılarının bir araya geldikleri, yahut birbirleriyle irtibat kurdukları, böylece fiyatların belirlenerek, mal ve hizmet değişiminin ilk adımının gerçekleştirildiği ortam. Piyasa, alıcı ile satıcının yüz yüze görüştükleri bir pazar yeri olabileceği gibi, telefon, faks ya da internet gibi, alım-satım bağlantısının kurulduğu elektronik ortamlar da olabilir. Küreselleşme, internet ve dijitalleşme çağında internet ortamında ulaşılabilen sanal pazarların boyutu, bakkal, manav, AVM ve semt pazarı gibi fiziksel pazarların boyutunu çok aşmış durumdadır.