- öznel değer kuramıbkz. subjekif değer teorisi.
- öznel gerçeklikbkz. gerçeklik.
- öznelcilikSubjektivizm. 1. Bütün değerlerin estetik, hukuk ve gerçeklik yargılarının, genelleme ve bilgilerin, onları üreten, kabul eden veya kullanan öznelerle kayıtlı olduklarını, bu nedenle nesnellik iddialarının bile öznellik boyutu taşıdığını ileri süren görüş. 2. "Kişiye göre"liğin insan olmanın kaçınılmaz kıldığı bir özellik olduğunu ve beşeri düzlemde mutlak objektifliğin imkansızlığını savunan felsefi yaklaşım. bkz. görecelilik, öznellik.
- öznelerarasılıkAnlamın üretilebilmesi ve her türlü teorik veya deneysel araştırmaların yapılıp, ortaya çıkan sonuçların yorumlanabilmesi için zorunlu olan, genelde tüm insanlar, özelde de bilim adamları arasındaki örtük uzlaşma veya anlaşma.
- öznellik
- özsel rasyonellikBir davranışın veri kabul edilen bir amaca ulaşma konusunda tutarlı olup olmadığının, bireyin hem bilgi edinmede, hem de bu bilgileri değerlendirmede herhangi bir sınırlamaya tabi olmadığı varsayımına dayalı olarak ölçüldüğü rasyonellik. bkz. rasyonellik, işlemsel rasyonellik, sınırsız rasyonellik, sınırlı rasyonellik.
- özsermayebkz. bilanço.
- özseverlikbkz. narsizm.
- özyönetimToplumsal yaşamın bütün evrelerinde yöneten-yönetilen ikilemini kaldırıp, özellikle de işletmelerde çalışan işçileri hem işletmenin sahibi, hem de yöneticisi durumuna getirerek, katılımcı parlamenter sistemi doğrudan demokrasiye yakınlaştırmak, böylece daha verimli bir iş ortamıyla adil gelir bölüşümünü sağlamayı amaçlayan yönetim tarzı.
- p-ifadeleriBir yargı bildirmeyen, öznenin içinde bulunduğu fizyolojik veya psikolojik durumu betimleyen, yahut eylem bildiren ifadeler. (Ş. Kocabaş) Örn. "kolumda bir ağrı hissediyorum," "şu problem üzerinde düşünüyorum.." gibi. P-ifadeleri için "yemin eder misin, nasıl kanıtlayabilirsin, ispatlayabilir misin?" türünden sorular anlamsız; buna karşılık "böyle hissediyorum" demek anlamlıdır. Yine "muhtemelen/belki kolumda bir ağrı var," ya da "öyle inanıyorum ki kolumda ağrı var" gibi ifadeler anlamsızdır.
- paganizmPutperestlik, putataparlık. Peygamberlerin getirdiği dinlerden hiç birine mensup bulunmama, kitap ehlinden olmama. Taş, ağaç, hayvan, eşya vb. doğadaki nesnelere tapınma.
- panel araştırmabkz. tekrarlı araştırma.
- panikÜrkü. Beklenmedik bir gelişme karşısında, nasıl düşüneceğini ve davranacağını bilememenin sonucunda oluşan ruhsal gerginliğin neden olduğu, normal zamanda yapılmayan irrasyonel hareket. Ani dehşet duygusu.
- panteizmVahdet-i vücut. Varlığın birliği. Tanrı ile diğer varlıkların iç içe olduğunu; ne Tanrı’nın diğer varlıklardan aşkın bir yönünün bulunduğunu, ne de tek tek varlıkların birer tanrı olduklarını; buna karşılık varlığın bir bütün olarak tanrı, varlıkların da onun birer açılımı olduğunu kabul eden tanrı anlayışı.
- paraMübadele, değer saklama yahut servet biriktirme, ölçü birimi olma gibi işlevleri olan; bizzat kendisi değer taşıyan mallardan veya altın, gümüş gibi değerli madenlerden ya da kağıt veya değersiz madenlerden yapılan, ancak üretim maliyetinin üzerinde bir toplumsal değeri temsil eden araç. Altın ve gümüş gibi kıymetli madenlerden basılan paraya metal para; kağıt üzerine basılan paraya kâğıt para; altın ve gümüş dışında daha az değerli metallerden -bozuk para ihtiyacını karşılamak için basılan- paraya da madeni para denir.
- para aldanmasıPara yanılması. İnsanların, ücretlerde meydana gelecek bir indirime şiddetle karşı çıkarken, parasal ücretler aynı kaldığı halde fiyatlar genel düzeyinin yükseltilmesi sonucu reel ücretlerindeki azalmaya karşı daha az duyarlı olmaları. Nominal ve reel ayırımına dikkat edilmemesinden kaynaklanan aldanma. Paranın satınalma gücündeki değişimin bilincinde olmama. bkz. algı yanılması.
- para arzıKapsamı çeşitli ülkeler arasında değişiklik göstermekle birlikte, bir ülkede para fonksiyonunu yerine getirebilen banknot, kâğıt ve madeni para ile birlikte devlet tahvili, hazine bonosu, banka parası gibi para benzeri likiditelerin toplamı. Sadece dolaşımdaki para ve vadesiz mevduattan oluşan para arzına dar tanımlı para (M1); M1+vadeli mevduattan oluşan para arzına geniş tanımlı para (M2); M2+Repo+para piyasası fonlarından oluşan para arzına da M3 denmektedir. bkz. arz, esneklik.
- para çarpanıbkz. çoğaltan.
- para cezasıbkz. ceza.
- para çoğaltanıbkz. çoğaltan.