• aşırı temsil
    Seçim sisteminin bir sonucu olarak, daha çok büyük partilerin, seçimlerde aldığı oy oranından daha yüksek oranda parlamentoda sandalye kazanması. bkz. düşük temsil.
  • askeri cunta
    bkz. oligarşi.
  • askeri darbe
  • askeri demokrasi
    Askeri liderlerin savaş dönemlerinde donatıldıkları hak ve yetkilerin barış döneminde geri alındığı, böylece eşitlikçi yapının korunduğu, gens sisteminin yıkılışı ile devletin ortaya çıkışı arasındaki dönemin siyasal örgütlenme biçimi.
  • askeri kapitalizm
    Ulusal ve uluslararası düzeyde başta sermaye birikimi olmak üzere, kapitalist gelişim süreçlerinin iktisadi elitler ile askeri güçlerin ittifakıyla gerçekleştiği ekonomik düzen.
  • aşkın
    Sınırı aşan. Üstün olan. Deneyüstü. Transandantal. Bir ontolojik kategori olarak insanlık düzeyinin üstünde, insan bilincinin kavrayış alanının dışında bulunan, insana göre üstün olan. bkz. içkin.
  • aşkın gerçeklik
    Maddi dünyanın ötesinde kaldığı için doğrudan duyularla algılanmaya pek uygun olmadığı düşünülen varlık veya varoluş biçimleri.
  • aşkın idealizm
    Tanrı kabul etmeyen bireylerin kendi akıl ve muhakemeleri ile bulacakları eşitlik, adalet, hoşgörü gibi ilkelere göre yaşamalarını öngören dinler.
  • aşkıncılık
    Evrenin yaratıcısının, evrendeki varlıkların niteliklerinden tümüyle farklı olduğu için onlara benzetilerek anlaşılamayacağını savunan görüş.
  • astroloji
    Yıldızlar ve galaksilerin hareketleri ile kişilik ve insan davranışları arasında ilişki kurarak, doğum veya önemli olayların meydana geliş tarihine göre insanları gruplara ayıran bilim dalı. Doğum tarihlerini esas alarak insanların karakter yapılarına ilişkin çözümlemeler yapmayı konu edinen disiplin.
  • astronomi
    Gök cisimlerinin niteliği ve hareketlerini inceleyen bilim dalı.
  • Asya tipi üretim tarzı
    ATÜT. Avrupa’da feodal üretim tarzının egemen olduğu Ortaçağ’da, Asya toplumlarında geçerli olan üretim tarzını ifade etmek üzere türetilen kavram. İlk kez K. Marx tarafından kullanıldığı kabul edilen ATÜT, çağın temel üretim aracı olan toprağın mülkiyetinin devlete ait olduğu, küçük el sanatları ve tarımla uğraşan kapalı köy birimlerinden oluşan Asya toplumlarında, ürünün bir bölümüne devletin el koyduğu, buna karşılık ulaşım, haberleşme ve sulama gibi bayındırlık hizmetlerinin merkezi otorite tarafından yerine getirildiği bir toplumsal yapılanmayı ifade etmektedir.
  • ataerkil toplum
    Erkeklerin ya da erkeklik zihniyetinin her türlü sosyal, siyasal, ekonomik, kültürel karar ve ilişkilerde belirleyici olduğu toplumsal örgütlenme biçimi.
  • ataerkillik
    Babaerkillik. Babahanlık, Patriarki. Erkek egemen toplum düzeni. Erkeklerin ya da erkeklik zihniyetinin her türlü sosyal, siyasal, ekonomik, kültürel karar ve ilişkilerde belirleyici olduğu toplumsal örgütlenme biçimi. bkz. anahanlık.
  • ataşe
    Siyasal, askeri, ekonomik, tarımsal ve kültürel alanlarda uzmanlaşarak kendi uzmanlık alanındaki etkinliklerle ilgili raporlar hazırlayıp temsilcilik yapan, diplomatik misyona bağlı teknik uzman.
  • Atatürkçülük
    bkz. Kemalizm.
  • atavizm
    Vaktiyle organizmada var olan bir özelliğin nesiller sonra yeniden ortaya çıkması.
  • ateizm
    Tanrıtanımazlık. Tanrıyı inkar felsefesi. Her şeyi yaratan ve evrendeki işleyişi kontrolü altında bulunduran tabiatüstü bir gücün varlığını reddeden, ilahi bir otorite tanımayan görüş. Ateizmin yalnızca tanrının inkarı ile yetineninden, tanrının insanı değil, insanın tanrıyı yarattığını veya insanın kendi kendine yeter bir varlık olup, tanrıya ihtiyacı olmadığını savunanına kadar çeşitli versiyonları vardır. bkz. bilinemezcilik.
  • atıl kapasite
    Ekonomik üretim birimlerinin kurulu kapasiteleri ile fiili üretim düzeyleri arasındaki fark; kullanılmayan, yararlanılamayan kapasite. Örn. yıllık 10.000 makina üretim kapasitesi olan bir firmanın talep yetersizliği, hammadde yahut finansman sıkıntısı yüzünden yılda fiilen 5.000 makine üretebilmesi halinde, kullanılmayan bu kapasite atıl kapasitedir.
  • atıl para talebi
    Bir ekonomide belirli bir dönemde spekülasyon güdüsüyle elde tutulmak istenen para miktarı. Atıl para talebinin faiz haddinin bir fonksiyonu olduğu ve bu değişkenler arasında ters yönlü bir ilişki bulunduğu, dolayısıyla paranın fiyatı olan faizin yükselmesi durumunda, atıl para talebinin düşeceği kabul edilir.