• milliyetçilik
    Ulusculuk. Nasyonalizm. Milletine ait olan bütün değerlere sahip çıkma, onları sevip koruma ve yüceltme, başka milletleri ve onlara ait değerleri çeşitli düzeylerde küçük görme yahut küçümseme esasına dayanan ideoloji. Kendi ülkesini, kültürünü sevme ve milli değerlere bağlılıkla sınırlı milliyetçiliğe pozitif milliyetçilik; ağırlıklı olarak gen yapısı veya ırk üstünlüğüne dayalı olan ve başka milletleri değersiz ve kötü görmeyi öne çıkaran milliyetçiliğe de negatif milliyetçilik denir. bkz. ırkçılık, şovenizm, dini milliyetçilik.
  • milliyetperestlik
    bkz. şovenizm.
  • mini devlet
    Hem siyasal, hem de ekonomik açıdan varlığının devamı komşularının iyi niyetine bağlı olan küçük bağımsız devlet. Örn. Lüksemburg.
  • misilleme
    1. Cezalandırmak amacı ile aynısı veya benzeri ile karşılık verme. 2. Bir devletin, başka bir devleti hukuk dışı ve haksız olarak gördüğü uygulama ve kararlarından vazgeçirmek veya onu cezalandırmak için başvurduğu; güç gösterisi, ambargo, pasif abluka, söz konusu devlete ait para ve malların blokajı gibi uygulamaları içeren baskıcı tedbirler.
  • mistifikasyon
    Karşısındakini üzmemek veya hoş karşılanmayacağı umulan düşünceleri açığa vurmamak amacıyla, tek taraflı veya karşılıklı olarak gerçek duygu ve düşüncelerin bilinçli olarak saklandığı iletişimsizlik durumu.
  • mistisizm
    Gizemcilik. 1. Bilinçli olarak bütün açıklamaların sonunda anlaşılamaz, bilinemez noktalar bırakma, merak konusu olan belirli şeyleri açıklamaktan kaçınma. 2. Tasavvuf. Ruh terbiyesiyle manevi hiyerarşide duygusal ve sezgisel süreçleri kullanarak ilerleme; kendisini bu yolla ruhen temizleme esasına dayalı tanrıya ulaşma yolu.
  • mit
    1. Daha çok dini bağlantılı olarak, doğaüstü nitelik veya özellikleri betimleyen kısa öykü. 2. Söylence. Doğru olmadığı halde doğruymuş gibi görülen, söylenti ürünü, hak etmediği ölçüde önem ve değer atfedilen şey. bkz. masal.
  • miting
    Gösteri. Herhangi bir konuda kamuoyunu bilgilendirmek veya kamuoyunun dikkatini belirli noktalara çekmek için yapılan herkese açık izinli açık hava toplantısı. Yasal mercilerden önceden izin alınmadan yapılan gösteriye de korsan miting denir.
  • mitoloji
    Söylencebilim. 1. Masalların inanç, değer ve toplumsal yapılarla ilişkilerini incelemeyi, bu çerçevede masalları çözümlemeyi konu edinen disiplin. 2. Bir yöre, ülke veya uygarlığa özgü mitler, efsaneler ya da masallar bütünü.
  • mizaç
    bkz. huy.
  • MMB ifadeler
    Mantıksal, matematiksel, biçimsel ifadeler. Mantıksal ve matematiksel ifadeler bir dilin iskeletini meydana getiren ifadelerdir. Biçimsel ifadeler ise, "köpek bir hayvandır" cümlesinde olduğu gibi, cümle içinde bazı kavramlar arasındaki bağıntıları gösteren ifadelerdir. Bir mantıksal veya matematiksel cümlenin kanıtlanmasından bahsetmek anlamlıdır. Mantıksal, matematiksel ve biçimsel ifadeler, tecrübi ifadeler ile hipotetik ifadelerden "tanıma göre" ön-eki uygulamasıyla ayırt edilebilir. MMB cümleleri, gerçeklikle karşılaştırma amacı taşımazlar; bu cümlelerin doğruluğunun sınanması gerçeklikle karşılaştırma yapmak suretiyle ortaya konmaz. (Ş. Kocabaş) Örn. "25.25=625" şeklindeki bir matematiksel ifadenin veya "köpek bir hayvandır" şeklindeki bir biçimsel ifadenin doğruluğunun test edilmesi için bu ifadelerin olaylarla karşılaştırılması yapılmaz. Ayrıca, "inanıyorum ki" ön-eki MMB ifadeleri için anlamsızdır.
  • mod
  • moda
    1. Bir yaşam biçiminin yeniden üretimini veya sürekliliğini sağlamak üzere meydana gelen ve temel ögelerden ziyade, söz konusu kültürün ayrıntılarında ortaya çıkan kısa ömürlü değişiklikler. 2. Daha çok giyim-kuşam dünyasında tüketimi körükleme amacına yönelik mevsimlik değişiklikler.
  • model
    1. Bir araştırma evreni içinde yer alan ögelerin aralarındaki ilişkileri anlamak, daha ileri çözümlemeler yapmak veya neden sonuç ilişkilerini yakalamak amacıyla oluşturulan teorik, matematiksel veya kavramsal nitelikli ilişkiler yumağı. bkz. kuram. 2. Yapılması planlanan bir işin üretiminde rehberlik edecek örnek taklidi.
  • model kurma
    Bilimsel araştırmanın aşamalarından biri olarak, araştırma konusu olan açıklanan değişken ile açıklayıcı değişkenler arasındaki ilişkilerin matematiksel sembollerle ifadeye konması; bağımlı ve bağımsız değişkenlerin davranışlarının denklem sistemi şeklinde ifade edilmesi. Açıklanmak istenen bir olgunun ortaya çıkmasına neden olan unsurların mantık yürütme yoluyla tespit edilmesi. Model kurmanın amacı, dışsal ve içsel değişkenleri birbiriyle irtibatlayarak içsel değişkenlerdeki değişimi açıklamaktır.
  • modern
    Çağdaş. Muasır. 1. Aynı dönemde yaşayan, aynı devirde gerçekleşen, aynı dönemi paylaşan. 2. Gelenekselin karşıtı olarak, yeni olan, en son olan, içinde yaşanılan dönemde genel kabul görmese bile böyle bir potansiyel taşıyan ve olumlu imajı olan.
  • modern dönem
    Başta varlık, bilgi, değer ve yöntem alanları olmak üzere hayatın her alanında köklü bir dönüşümle, Rönesans sonrasında Batı merkezli olarak oluşan gelişmelerin egemen olduğu dönem.
  • modern kabilecilik
    Mensup olduğu akademik, sosyal veya mesleki alt grubun değer, inanç ve çıkarlarını tartışmaksızın ve sorgulamaksızın merkeze koyma tutumu.
  • modern kölelik
    Günümüzde fiziksel baskı ile çalıştırılan çocuk veya yetişkinler ile cinsel istismar, organ kaçakçılığı veya başka amaçlarla insanların köle muamelesi görmesi. bkz. kölelik sistemi.
  • modern miktar kuramı
    Enflasyonun piyasanın kendi kurallarına göre işlemesinden değil, bu sürece siyasal otorite tarafından dışardan yapılan müdahalelerle para arzının piyasanın ememeyeceği kadar şişirilmesinden kaynaklandığını savunan, klasik miktar kuramının modern versiyonu. (M. Friedman) bkz. parasalcılık.