• kollektivizm
    Toplumsal örgütlenmede bireylerin değil, birlikte yaşayan grubun ortak çıkarlarının esas alınması gerektiğini savunan görüş ve ideolojilerin ortak adı. Bireye karşı cemaat, toplum veya devlet gibi toplu kategorileri öne çıkaran, toplum menfaati için bireyin kurban edilmesine cevaz veren ve iktisadi ve siyasi kararları bireyler ya da piyasa yerine devlete veya kamu otoritesinin belirlediği üst komitelere bırakan ideoloji. Örn. Faşizm, sosyalizm, komünizm kolektivist ideolojilerdir.
  • kolluk kuvvetleri
    Ülke içinde devlet otoritesinin egemen kılınması, kamu düzeninin korunması ve asayişin temin edilmesi ile görevli bekçi, polis, jandarma gibi örgütlü ya da organize güçler.
  • kolokyum
    Bir konuda uzman bir kişinin, meslektaşlarına yönelik yaptığı tartışmalı toplantı.
  • kolonizasyon
  • komandit şirket
    Bir ticaret unvanı altında kurulan ve şirket alacaklılarına karşı ortaklardan bir veya birkaçının sorumluluğu sınırlanmamış, diğer ortakların ise sorumluluğu belirli bir sermaye ile sınırlanmış olan, tüzel kişiliğe sahip ticari ortaklık. Sınırsız sorumlu ortağa komandite; sınırlı sorumlu ortağa da komanditer ortak denir. Komandite ortakların gerçek kişi olmaları zorunludur, tüzel kişiler ise ancak komanditer ortak olabilirler.
  • komintern
    1919 yılında Bolşevikler tarafından kurulan ve bir dünya proleter devrimiyle komünizmi dünyaya yaymak amacını güden dünya çapındaki ilk örgüt.
  • kompleks
    bkz. karmaşa.
  • komprador
    İşbirlikçi. Üçüncü dünya ülkelerinde dış ticareti denetiminde tutan ve yabancı sermaye ile kendi iç pazarı arasında aracılık yapan tüccar.
  • komprador burjuvazi
    Ulusal ekonominin geliştirilmesi konusunda herhangi bir kaygı taşımayan, yabancı sermayenin çıkarlarını koruyacak tarzda yabancılarla işbirliği yapan toplumsal kesim. bkz. burjuvazi, ulusal burjuvazi.
  • kompülsif kişilik
    Aşırı sorumluluk duygusu ve alışkanlıklarda katılık şeklinde kendisini gösteren bir tür kişilik bozukluğu. Olup biten her şeyden kendisini sorumlu görme hastalığı.
  • kompülsif reaksiyon
    Kişinin belirsizlik ve kararsızlıktan aşırı tedirgin olduğu ve her işi kuralına uygun olarak yapmaya azami özen gösterdiği bir davranış bozukluğu.
  • komşuluk
    Görece küçük yerleşim alanları üzerinde yaşayan, karşılıklı yüz yüze ilişkileri olan insanlar arasında, ortak mekânları kullanmak ve ortak kültürel değerleri paylaşmaktan dolayı meydana gelen sıcak ve samimi ilişkilerin oluşturduğu yakınlık. bkz. mesafeli dostluk, kopuk komşuluk.
  • komünist manifesto
    1848’de K. Marx ve F. Engels tarafından yayımlanan ve komünist hareketin amaç, program ve ilkelerini içeren broşür. Marks ve Engels'in birlikte kaleme aldıkları, bugüne kadar var olmuş bütün toplumların tarihinin "sınıf mücadelelerinin tarihi" olduğunu, proletaryanın zincirlerinden başka kaybedecek hiçbir şeyi olmadığını öne süren ve bütün ülkelerin işçilerini birleşmeye çağıran, ünlü manifesto.
  • komünizm
    1. Sosyalizmin evrimi ile varılacağı düşünülen, üretim araçlarının mülkiyetinin devlete ait olup özel mülkiyet ve miras hakkının olmamasını; temel ekonomik kararların merkezi otorite tarafından alınmasını ve bütün ekonomik hayatın merkezi bir planlama çerçevesinde yürütülmesini; konut, sağlık, eğitim vb. gibi hizmetlerin devletin sorumluluk ve denetiminde olmasını ve sınıfsal farklılaşmanın ortadan kaldırılmasını öngören siyasal-ekonomik sistem; bu sistemi savunan ideoloji. Komünist ideolojinin egemen olduğu toplumsal örgütlenme biçimi. 2. Sosyalizmin ulaşacağı düşünülen son aşama. "Herkesten yeteneğine göre alınıp, herkese ihtiyacına göre verileceği" öngörülen ütopik toplum düzeni. (Marks ve Engels)
  • komuta ekonomisi
  • kondominyum
    İki veya daha çok dış gücün üzerinde ortak hakimiyeti olan bağımlı bölge veya ülke.
  • konfederasyon
    1. Federasyonların bir araya gelmesiyle oluşan federasyonlar birliği. 2. Genelde varlıkları bağımsız olan, özelde ise dış politika gibi bazı alanlarla aralarında koordinasyon ve bağdaşıklık kurulan devletler birliği.
  • konferans
    1. Yeri, zamanı, konu ve konuşmacısı daha önceden ilan edilen, çoğunlukla sadece bir kişinin konuşmacı olarak katıldığı herkese açık toplantı. 2. Bir sorunun çözümlenmesi amacıyla, sorunun niteliğine bağlı olarak ulusal veya uluslararası düzeyde yapılabilen ve konunun uzmanları ile o konuda karar almaya yetkili kişilerin katıldığı toplantı.
  • konformizm
    Uyumculuk. Belirli ilkelere göre hayatını düzenleyerek çevre koşullarını bu ilkeler doğrultusunda değiştirmek yerine, çevre koşullarına anında uyum sağlayarak hayatını sürdürme tavrı. Rahatına düşkünlük; rahatını bozmamak için kendini ortama uydurma anlayışı.
  • Konfüçyüsçülük
    M.Ö. 551-479 yılları arasında Çin’de yaşayan Konfüçyüs isimli düşünürün geliştirdiği ve halen Çin, Kore, Tayvan, Singapur, Vietnam ve Japonya’nın belirli yörelerinde benimsenen dünya görüşü.