- kısmi denge analiziBir ekonomide bulunan sektörlerin tümünün değil, yalnızca belirli bir kesiminin, diğerlerinden soyutlanarak incelenip denge koşullarının analiz edilmesi.
- kısmi katılımbkz. katılım.
- kıta sahanlığıSahillere bitişik, fakat karasularının dışında iki yüz metre derinliğe kadar ya da bu derinliğin ötesindeki suların derinliğinin tabii kaynakların işletilmesine imkân verdiği noktaya kadar uzanan, sahile kıyısı olan devletin deniz yatağı ve altındaki zenginliklerden faydalanma ve araştırma hakkına sahip olduğu toprak tabakası. bkz. karasuları.
- kıtasal sistemİngiltere’ye karşı sadece bir ekonomik savaş olarak değil, aynı zamanda İngiliz deniz gücünü ekonomik yollarla zayıf duruma düşürebilmek amacıyla Napolyon’un Avrupa kıtasını İngiliz ticaretine kapama girişimi. Sadece İngiltere’ye karşı değil, bütün Avrupa’ya karşı Fransa’yı koruma amacı güden kıtasal sistem politikası ancak 1813’e kadar yürütülebilmiştir.
- kıtlık1. Az bulunma, nedret. 2. İnsan ihtiyaçlarının çok sayıda, istekleri ve ihtiraslarının ise sınırsız olması nedeniyle, var olan her türlü değerli varlığın bu ihtiyaçları karşılamaya, istek ve ihtirasları doyurmaya yetmemesi. 3. Kaynakların herkesin bütün ihtiyaç ve arzularını aynı anda karşılamaya yetmemesi hali.
- kıtlık rantıbkz. rant.
- kıyasKıyas. 1. Formel mantıkta, iki öncül önermeden, bu öncüllerin içeriğiyle sınırlı bir içerik taşıyan üçüncü bir önermenin çıkarılması işlemi. 2. İslam hukuk metodolojisinde hüküm çıkarmada esas alınan en temel dört delilden biri. Bu yönteme göre, Kuran, sünnet ve icmada hakkında doğrudan hüküm bulunmayan bir konuda, aralarında neden birliği bulunan başka bir konudaki bir hüküm geçerli kabul edilir. Örn. Şarabın haram olduğu ayetle sabittir. Haram olmasının nedeni sarhoş etmesidir. Fakat bira hakkında haram veya helallik bakımından bir hüküm yoktur. Biranın da sarhoş etme özelliği şarapla aynı nitelikte olduğu için şarap hakkındaki hüküm kıyas yoluyla bira için de geçerli kabul edilir. bkz. analoji, formel mantık, öncül, vargı.
- kıyaslanamazlıkbkz. eşölçülemezlik.
- kıyı bankacılığı1. Bir ülkenin ulusal sınırları içinde bulunup, ülke sınırları dışında gibi kabul edilerek; ülkede faaliyette bulunan öteki bankaların tabi olduğu kural ve yükümlülüklere bağlı olmadan, veya çok az düzeyde bağlı olarak yapılan uluslararası bankacılık. 2. Ülke dışından sağlanan fonların, istisnalar dışında yine ülke dışında kullandırılmasını amaçlayan ve ülkede bankacılık sektörü için düzenlenmiş her türlü yasa ve yönetmeliklerin dışında kalan bir tür serbest bankacılık.
- kıymetli evrakHakkın senede bağlı olduğu, senet olmadan hakkın ileri sürülebilmesi ve devredilebilmesinin mümkün olmadığı senetlerin genel adı. Kıymetli evrak sınıfına giren senetlerde hakkın istenebilmesi için senedin ibrazı; hakkın devredilebilmesi için de senedin teslimi zorunludur. Kıymetli evraktan uygulamada en çok görülenler şunlardır: Kambiyo senetleri, hisse senedi, tahvil, makbuz senedi, rehin senedi, taşıma senedi, konşimento.
- klanbkz. aşiret.
- klasik
- klasik demokratik kuramHer bireyin, siyasal konularda kendine en uygun olan seçeneği rasyonel olarak seçebilme yeteneğine sahip olduğu; bireylerin rasyonel tercihlerinin toplamının genel iradeyi, dolayısıyla da toplumsal açıdan iyi olan kararları oluşturduğu; demokratik sistemin de söz konusu rasyonel tercihlerin temsilciler yoluyla genel iradeyi yönlendirmesine imkân tanıyan kurumsal düzenlemelere sahip olduğu varsayımlarına dayanan; ayrıca demokrasiyi sadece bir temsil sistemi veya yönetim biçimi olarak değil; özgürlük, eşitlik, sosyal adalet ve insan onuru gibi kavramlarla anlam kazanan bir yaşam felsefesi, aileden eğitim kurumlarına, kısaca bütün topluma hakim olması gereken bir yaşam tarzı olarak gören yaklaşım. bkz. demokrasi, elitizm, demokratik elitizm.
- klasik elitizmbkz. elitizm.
- Klasik iktisat(the Classical model of economics) Ekonominin fiyat mekanizması yoluyla kendiliğinden dengeye geleceğini, bu dengenin herkes kendi çıkarı için çalışırken bir görünmez el tarafından sağlanacağını, ulusal ve uluslararası işbölümü ve uzmanlaşmanın ekonomiye müdahale edilmemesi halinde tüm toplumların refahını maksimum kılacağını savunan görüş. Klasik iktisat modelinin başlıca varsayımları şunlardır: 1. Kendiliğinden denge, 2. Esnek fiyatlar, 3. Tam istihdam, 4. Rasyonalite (kendi çıkarını gözetme), 5. Paranın yansızlığı, 6. Devlet müdahalesinin gereksizliği. Klasik modelin mottosu şudur: Bırakınız yapsınlar, bırakınız geçsinler!
- Klasik iktisat okuluİktisadın felsefeden ayrılıp bağımsız bir disiplin haline gelme sürecinin başladığı 18. yüzyıl sonları ile 19. yüzyıl başlarında ortaya çıkan düşünür-iktisatçıların iktisadi hayatın anlaşılması ve yorumlanmasına ilişkin olarak ileri sürdükleri görüşler ve yaptıkları çözümlemelerden oluşan iktisat ekolü. Merkantilizmin çöküşünden, 19. yüzyıl sonlarında müdahaleci ekollerin yeniden dirilmelerine kadar geçen dönemde iktisadi hayatta bireysel çıkar, serbest ticaret ve hür teşebbüsün esas kabul edildiği, ekonomiye devletin müdahale etmemesini savunan teori ve doktrinlerin tümü. Başlıca temsilcileri A. Smith, D. Ricardo, R. Malthus, J.B. Say, W. Senior ve J.S. Mill olan klasik iktisatçılar, ekonominin fiyat mekanizması yoluyla kendiliğinden dengeye geleceğini, bu dengenin herkes kendi çıkarı için çalışırken bir görünmez el (A. Smith) tarafından sağlanacağını, ulusal ve uluslararası işbölümünün ekonomiye müdahale edilmemesi halinde tüm toplumların refahını maksimum kılacağını savunmuşlardır. Tarım üzerinde hassasiyetle duran fizyokratların tersine, klasikler daha çok sanayi, emek-değer sorunu ve verimlilik konuları üzerinde odaklanmışlardır.
- klasik işsizlik teorisiDış müdahalenin yokluğu durumunda ekonominin kendiliğinden dengeye geleceğini, bu çerçevede emek piyasasında da ücretlerin aşağı ve yukarı oynaması sonucu dengenin sağlanacağını, böylece kalıcı bir işsizlik sorununun olmayacağını savunan kuram. bkz. Keynesyen işsizlik teorisi.
- klasik miktar kuramıEnflasyon ile para arzı arasında doğrudan ilişki kuran ve para arzının artmasının doğrudan enflasyonu yükselteceğini ileri süren kuram. Bu durum, Fisher denklemi olarak bilinen, PQ=MV eşitliğiyle açıklanmaktadır: Kısa dönemde Q (mal ve hizmet miktarı, ya da reel işlem hacmi) ile V (paranın dolaşım hızı) sabittir; dolayısıyla M'de (para arzı) meydana gelecek bir artış P'yi (fiyatlar genel düzeyi) de aynı yönde ve aynı oranda arttıracaktır.
- klasik örgüt kuramı
- klasik ücret kuramıbkz. doğal ücret kuramı.