• kimliksizleşme
    Kimlik belirsizliği. Bir bireyin tek başına olduğundaki tutum ve davranışlarının bir grubun üyesi olduğundaki tutum ve davranışlarından tümüyle farklılaşması; söz konusu kişinin adeta iki ayrı birey haline gelmesi. bkz. kimlik belirliliği, grup psikolojisi.
  • King kanunu
    Bolluk paradoksu. Tarımsal ürünlerin bir çoğuna olan talebin inelastik (katı) olması nedeniyle, bu ürünlerin arzında oluşacak bir artışın, daha büyük boyutta bir fiyat düşmesine; arzdaki azalışın ise nispeten daha şiddetli bir fiyat artışına yol açacağını ifade eden yasa. Özellikle tarımsal bolluk ve kuraklık yıllarında King yasasında ifadesini bulan paradoksal duruma sık sık rastlanmakta; örneğin bir kuraklık yılında fiyatların anormal yükselmesi sonucunda az bir rekoltenin geliri, bolluk döneminde elde edilen yüksek rekoltenin gelirinden daha fazla olabilmektedir.
  • kır sosyolojisi
    Kırsal alandaki toplumsal ilişkileri, kurumları ve insanların etkileşimini inceleyen sosyoloji dalı.
  • kırtasiyecilik
    Yazçizcilik. Gerekliliği tartışmalı bir dizi formalitenin işlerin yürütülmesinde zorunlu basamaklar olarak yer aldığı, daha çok kamu kurumlarında görülen idari mekanizma. bkz. bürokrasi.
  • kirvelik
    Erkek çocuğu sünnet merasimi sırasında tutma, ona yardımcı olma, yoldaş olma, ihtiyacını karşılama; bu yolla oluşan yakınlık.
  • kısayol
    1. Sosyal gerçekliği algılama ve ona göre davranma konusunda pratik ve el yordamı ile bulunan yol ve yöntemler. 2. Bilgisayar programları ve dijital uygulamalarda bir eylemin yapılabilmesi için gerekli komutun daha çabuk verilmesini sağlayan kestirme adım.
  • kişi başına düşen GSYH
    Bir ülkede bir yılda üretilen gayri safi yurtiçi hasıladan kişi başına düşen ortalama pay. Aslında teknik olarak aynı şey olmasa da, kişi başına GSYH yerine "kişi başına düşen milli gelir" de denmektedir. Bu rakam ortalama bir rakam olup, belirli bir dönemde bir ülkede üretilen mal ve hizmetlerin parasal değerlerinin toplamının o ülkede yaşayan nüfusa bölünmesiyle elde edilir.
  • kişilik
    1. Bireyin, hayata bakışındaki özgünlükleri meydana getiren ve temel ilgi, dürtü, yetenek ile duygusal eğilimlerini de içeren, belli bir süreklilik gösteren davranış ve özelliklerinin bileşimi. 2. Kişinin çevresiyle olan tüm ilişkilerini belirleyen, onu başkalarından ayırt etmeye yarayan huy, alışkanlık, savunma mekanizmaları ve davranış şekilleri gibi özelliklerin oluşturduğu bütünlük. Davranışlarını sosyal çevreden gelen övgü veya yergilere göre düzenleyen kişilik türüne dışın yönlendirdiği kişilik; sosyal çevresini kendine uydurmaya çalışan kişilik tipine de için yönlendirdiği kişilik denir. (D. Reisman) Ayrıca bkz. dışadönük kişilik, içedönük kişilik.
  • kişilik bozukluğu
    Kişiliğin gelişimi sırasında ortaya çıkan arıza, sakatlık veya anormal durumlar. Dengeli, normal kişilikten sapma durumu.
  • kişiliksizleştirme
    Kişileri diğerlerinden ayıran özelliklerin tamamen kaybolması, insanların bir makinanın parçası gibi mekanik tepki veren varlıklara dönüşmesi, dönüştürülmesi.
  • kısır döngü kuramı
    Kapalı çember kuramı. Fasit daire teorisi. Azgelişmişlik sürecini sürekli olarak kendini tekrar eden ve her defasında yine başlangıç noktasına dönülen; her başlangıcın gelişmeyi engelleyici faktörler nedeniyle dairesel bir yol izleyip yeniden aynı noktaya gelmesi nedeniyle, kalkınma serüvenini önü sürekli tıkanan bir süreç olarak açıklayan kuram. Fasit daireyi oluşturan aşamalar şöylece sıralanmaktadır: Düşük gelir düzeyi, düşük tasarruf ve talep düzeyi, düşük yatırım düzeyi, yetersiz sermaye birikimi, düşük verimlilik, düşük gelir düzeyi. (G. Myrdal) Azgelişmişliğin kısır döngüsü kuramını aşırı karamsar bulan ve “şayet bu teori doğru olsaydı, insanlık hâlâ yontma taş devrinde yaşıyor olurdu” diye eleştiren görüşler de vardır.
  • kişisel gelir dağılımı
  • kitle
    Aralarında sağlam iletişim ve etkileşim ilişkisi olmayan insanlardan oluşan topluluk. bkz. grup, cemaat, toplum.
  • kitle-elit ikilemi
    Çok istenilmesi ve bu amaçla olası her türlü girişimde bulunulmasına rağmen bir alandaki elitler arasına girme imkânı bulamayan insanların, tepkilerini, o alandaki elit tutumunu hor görme şeklinde ifade etmeleri.
  • kitle iletişim araçları
    Geniş kitleleri eğlendirmek, kitlelere bilgi veya mesaj ileterek onları aydınlatmak, yönlendirmek veya denetlemek gibi amaçlarla kullanılan televizyon, radyo, gazete, dergi gibi araçlar. bkz. iletişim, sahte iletişim.
  • kitle kültürü
    Kitle iletişim araçlarının denetiminde gelişen ve çoğunlukla magazin ve popülarite ile sınırlı, yaygın, tekdüze kültür. bkz. kültür, kitle toplumu.
  • kitle partisi
    Partiye sürekli üye kaydedip hem bu üyeleri partinin ideolojisi doğrultusunda eğitmek, hem de onlardan mali destek almak amacıyla seçim zamanları dışında da yoğun faaliyet sürdüren parti. (M. Duverger) bkz. toplayıcı parti, kadro partisi.
  • kitle psikolojisi
  • kitle toplumu
    Büyük ölçekte sanayileşmiş, şehirleşmiş, bölümünde uzmanlaşmış ve yönetimi tamamen bürokratikleştirilmiş bir toplumsal ortamda; kitle iletişim araçlarının tek yönlü baskısı altında yalnızlaşan, kimlik değiştiren, cemaat bağları ve dinsel kimliklerini kaybeden, bu yüzden de basmakalıp değerleri benimsemek zorunda kalan, kitle kültürü ve kitle davranışıyla tanımlanabilecek bireylerden oluşan toplum. bkz. toplum, kitle, kültür.
  • KİT'ler