AVRUPA’NIN ENTELEKTÜEL TARİHİ (19. Ve 20. Yüzyıl)

Paris’te bir üniversitede çağdaş tarih profesörü olan yazar, özellikle uluslararası kültürel ilişkiler ve 20.yüzyıl entelektüel tarihi konularında uzmandır. 2020 yılında yayınlanan bu kitabı kısa sürede Türkçe olarak da yayınlanmıştır.

Kitabın tanıtımında ifade edildiği gibi; “Avrupa’nın iki asırlık entelektüel güzergahını ele alan bu çalışma, yazarların, yayınevlerinin, çevirmenlerin, dergi çevrelerinin ve bilim insanlarının, kısacası kıtanın düşünsel manzarasını biçimlendiren isimlerin üretimlerini ve karşılaşmalarını anlatıyor. Düşünce geleneklerinin fikir alışverişleriyle, aktarımlarla ve zengin temaslarla nasıl gelişip serpildiğini anlatıyor. Konferansların, sergilerin, bilim toplantılarının, edebiyat ve felsefe kitaplarının, çevirinin, üniversitelerin Avrupa’sını olduğu kadar savaşın ve yıkımın Avrupa’sını da aydınlara odaklanarak irdeliyor.”

Yazar, küçük bir hacim içinde, filozof  Kolakowski’ nin “sorgulanan hayatın kıtası” olarak nitelediği Avrupa’nın düşünce, felsefe, bilim, edebiyat ve bütün entelektüel faaliyetlerinin çok yoğun bir irdelemesini yapıyor. Bütün farklar ve ayrılıklar içinde, büyük etkileşim ve rekabet sonucu oluşan bütünlüğü etkili örneklerle ortaya koyuyor. Avrupa entelektüel hayatının içinde bütün unsurların dolaşımı ve bu dolaşımı sağlayan unsurların hepsini tahlil ediyor. Bu etkileşimde yine farklılık ve yarışı şu ifadelerle ortaya koymaktadır: “Gerçekten de 19.yüzyılda Öteki’ni tanıma isteği sadece basit bir meraktan veya kozmopolitizmden kaynaklanmaz; Avrupalı ülkeler arasındaki entelektüel ve bilimsel yarış ve rakibini geride bırakma arzusu gereği, Avrupalı uluslar ötekilerin entelektüel gerçeklikleri hakkında bilgi edinmek zorunda olmuştur.” Bütün farklı Avrupa ülkeleri veya toplumları bu zenginlik içinde düşünsel ve bilimsel hayatın önemli aktörleri,  isimleri  ve birbiri ile etkileşimleri ve bu etkileşimlerin aracıları doğrusu çok başarılı şekilde analiz edilmektedir.

Entelektüel hayatın siyasetle irtibatı, son iki yüzyılda kıtada meydana gelen önemli ideolojik gelişmelerin veya büyük savaşların  içinde (Marksizm, Faşizm, Birinci ve İkinci Dünya Savaşı gibi) entelektüel hayatın, düşünürlerin  konumu ve sorgulanması kitapta önemli bir boyut olarak yer almaktadır. Bir anlamda, bütün Avrupa mesajını da çok farklı boyutta içinde görmek mümkün. Avrupa entelektüel hayatının bu denli yoğunluk içinde ve bütün karmaşıklığı ile fakat bir açıdan da sistematik içinde verilmesi bu eserin temel özelliği.