DOSTLUK ÜZERİNE. Cicero, Latince ve Türkçe

  1. MÖ 106-43 Yılları arasında yaşamış Roma’lı düşünür Marcus Tullius Cicero’nun “Dostluk Üzerine” yazdıkları bu gün için de önemini koruyor veya bugün de gerçek dostluklar için aynı değerlendirmeler yapılabilir.

Sunuş kısmında dostluk tanımına bir başlangıç yapmış Cicero: “ İnsan ruhu gibi, dostluk da ölümsüzdür, iyi ve gerçek dostluklar çağlar boyunca hatırlanır ve örnek alınır. Sadece iyi insanlar arasında dostluk kurulabilir, zira o ihtiyaçtan doğmaz, bizzat doğanın bahşettiği bir ilişki türüdür. Bu yüzden dostluğu mümkün kılan ve sürmesini sağlayan sadakat, dürüstlük, doğruluk ve cömertlik gibi temel nitelikler sadece doğayı kendisine örnek alan iyi insanlarda bulunur…..Bu açıdan bakıldığında dostluk doğal ve ahlaki bir birlikteliktir, gücünü de buradan alır. Dahası, dostluk birçok açıdan insanlarına yararınadır, onun sunduğu yararlar yaşamı anlamlı ve katlanılabilir kılar. Dostluğu korumamız gerekir.”

Devam eden bölümlerden de birkaç alıntı sunmak uygun olacaktır: “İnsanlara bilgelik hariç, dostluktan daha iyi bir şey verildiğini sanmıyorum. Kimileri zenginliğe, kimileri sağlıklı olmaya, kimileri güce, kimileri makamlara, birçokları da hazza önem verirler.  Sonuncusu vahşi hayvanlara yakışır, diğerleri geçici ve muğlaktır, bizim kararımızdan ziyade talihin cilvelerine bağlıdır. Erdem’in iyinin en üst mertebesi olduğunu düşünenler haklıdır, erdem dostluğu doğurur ve korur, erdem olmadan dostluk kurulması imkansızdır.”

“Dostuyla karşılıklı iyi niyet içinde huzur bulmayan birinin yaşamı gerçekten yaşam olabilir mi? Kendinle konuşur gibi her şeyi konuşmayı göze alabileceğin bir dostun olmasından daha tatlı ne var? Senin kadar sevinecek biri olmasa, iyi günlerin anlamı olur muydu? Kuşkusuz senden daha fazla üzülen biri olmasa kötü günlere katlanmak zor olurdu. “

Cicero’nun iki bin yıl önce dostluk hakkında yazdıkları bugünkünden daha da derin anlamlar taşıyor denilebilir. Dostlukların kırılganlaştığı, hipokrasinin arttığı bir dünyada, dostluklar önündeki tehlikelere de işaret eden bu klasik eserin önemini kimse yadsıyamaz.